Aladağ Gözlem ve İzlenim Raporu

 Basına ve Kamuoyuna:

SOSYAL HAKLAR DERNEĞİ ALADAĞ GÖZLEM VE İZLENİM RAPORU

29 Kasım gecesi Adana’nın Aladağ ilçesinde, kamuoyunda Süleymancılar diye bilinen dini tarikata ait ‘Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu’ adlı kaçak yurtta çıkan yangında 11 çocuk bir yetişkin 12 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir.

Olayı haber alır almaz Sosyal Haklar Derneği, Adana ve İskenderun temsilciliklerinden bir heyet oluşturmuştur. Heyetimiz olayın yaşandığı ilk geceden itibaren Aladağ ilçe merkezi, Karahan, Kışlak, Darıçukuru köyleri ve yaralıların bulunduğu hastanelere gitmiştir ve ziyaretlerine devam etmektedir.

Çocuklarını kaybeden 8 aile ve çocukları yaralı kurtulan 7 aile ile birebir görüşmeler yapılmıştır. Görüştüğümüz aileler savcılıkta şikâyetçi olduklarını ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini kararlı bir şekilde söylemişlerdir.

Aileler kaçak yurda mecbur bırakılmıştır!

Aladağ’da on yıl önce yapılan devlet yurdu “çürük” olduğu gerekçesiyle yıkılmıştır. Yurttaşların iddiasına göre çürük raporu devlet yurduna değil yan tarafında bulunan lojmanlara verilmiş olmasına rağmen devlet yurdu da yıkılmıştır. Çocukların barınma sorunu çözülmeden yurdun yıkılmasına herkesin tepkili olduğu gözlenmiştir.

Köyler Aladağ ilçesine yaklaşık 2 saat mesafededir. Ulaşım, mesafe fazla olduğu için değil köy yolları oldukça kötü ve tehlikeli olduğu için çok uzun sürmektedir. Ve bu nedenle, ilçede yaşayan çocuklar aileleriyle uzun süre görüşememektedirler.

Köylerin ilçeyle ve şehirle ulaşımı sorunlu olduğu için köye gelen öğretmenler de kalıcı  olmamaktadır. Dolayısıyla temel eğitim bile sağlıklı olarak verilememektedir.

İlkokul sonrası okul olmadığıiçin zorunlu olarak civar köylerden Aladağ’a okumaya gelen öğrenciler,  devlet yurdu da yıkıldıktan sonra, tarikat yurduna mecbur bırakılmıştır. Hatta bazı aileler, söz konusu yurdu devlet yurdu zannetmektedir. Devlet yurdu yıkıldığında çocuklarının nerde kalacağını soran ailelere İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, bu yurdu adres göstermiştir.

Kaymakam da dâhilolmak üzere, pek çok devlet yetkilisiyle görüşen aileler; defalarca hafta sonu servisi ve yeni bir yurt gibi taleplerde bulunmuşlar ancak bu taleplerin hiçbiri karşılanmamıştır.
Yoksulluk tarikatlara mahkûm ediyor!

Heyetimizin yaptığı görüşmeler sonucunda edindiği bilgilere göre, kamuoyunda

Süleymancılar olarak bilinen dini tarikat, yaklaşık 30 yıldır Aladağ ve civarındaki köylerde faaliyet yürütmektedir. Aladağ’da heyetimizin görüştüğü yurttaşlar Süleymancılar’ın faaliyetlerini yoksul civar köylerde yoğunlaştırdıklarını ifade etmişlerdir.

Bölge halkının yoksul olması nedeni ile çocuklarının eğitim alabilmelerini sağlamak için tek seçeneklerinin, yetkililerin devlet yurdu muamelesi yaptığı tarikat yurtlarına göndermeleri olduğu tespit edilmiştir. Çocukların eğitim hakkına ulaşabilmelerinin önündeki engelleri kaldırmayan, tam tersine köy okullarını kapatarak çocukların barınma sorunu yaşamalarına yol açan devlet, çocukların tarikatlara teslim edilmelerini zorunlu kılan bir sistem oluşturmuştur.

İtfaiye araçları yetersiz mi kaldı?

Aladağ ilçesinde itfaiye binasıyla, katliamın yaşandığı tarikat yurdunun arasındaki mesafe yaklaşık 200-250 metredir. Olay tarihinde Aladağ’da iki itfaiye aracı bulunmaktadır. Söz konusu itfaiye araçlarından birisinin eski diğerinin ise teknik açıdan yetersiz olduğu ifade edilmiştir. Merdiveni olmayan itfaiye aracının suyunun kısa sürede bittiği, teknik açıdan uygun itfaiye aracının ise Büyükşehir Belediyesi tarafından bir süre önce merkeze çekildiği ifade edilmiştir.

Yangını söndürme ve çocukları kurtarmada yetkililer yetersiz kalınca, yurttaşların devreye girerek yangına müdahale ettikleri ve çocukları kurtarmaya çalıştıkları öğrenilmiştir.

 

Yangın merdivenlerine açılan kapılar kilitliydi!

Heyetimizin görüştüğü velilerin aktardığına göre, akşamları çocuklar dışarı çıkmasın diye yargın merdivenlerine açılan kapılar düzenli olarak kilitli tutulmaktadır. Yetersiz beslenen çocukların akşamları markete gidip kendilerine yiyecek aldıkları görüldükten sonra anılan kaçak yurt çalışanları kapılar kilitlemeye başlamış ve bu uygulama yerleşiklik kazanmıştır.

Mevzuata uygun olmayan yangın merdiveni kapılarının kullanılması ve kapıların kilitli tutulması nedeni ile yurtta kalan öğrencilerin yangından kurtulmaları mümkün olmamıştır.

Binanın kaçak yapılmış olması nedeni ile imar mevzuatı açısından gerekli denetimler yapılmadığı gibi binanın yurt olarak kullanılmasından kaynaklanan denetimlerin gereği gibi yapılmamış olması nedeni ile yangın merdivenlerine çıkış kapıları mevzuat hükümlerine aykırı olmasına rağmen bina yurt olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Bu durum da katliamı hazırlayan unsurlardan birisi olmuştur.

 

Çocukların yaşları itibarıyla yurtta kalmaları hukuka aykırıdır!

Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğrenci Yurtları Yönetmeliğine göre, yalnızca ortaöğretim ve yükseköğrenim öğrencileri için yurt açılabilmektedir. Buna göre ortaöğretim 9, 10, 11 ve 12. sınıfları kapsamaktadır. Mevzuat, ilköğretim 6, 7 ve 8 sınıf öğrencilerinin geçici olarak ve ancak gerekli şartlar uygunsa ortaöğretim yurdunda kalabileceklerini düzenlemektedir.

Oysa basına ve kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Aladağ’da hayatını kaybeden öğrencilerden biri henüz 5. sınıf öğrencisidir ve 10 yaşındadır; diğer öğrencilerin yaşları da 10 ile 13 arasında değişmektedir. Bu yaştaki çocukların özel yurtlarda kalmaları mevzuata aykırı olmasına rağmen, konu ile ilgili denetimler yapılmamış ve küçük yaştaki çocukların elverişsiz yurt koşullarında kalması önlenmemiştir.

Denetim görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri ölümlerden sorumludur.

Heyetimizin ailelerle yaptığı görüşmelerde, aileler;

– Çocuklara temizlik ve bulaşık gibi işlerin yaptırıldığı, çocuklar bulaşık yıkarken elektrik şalterinin attığı, çocukların durumu yurt yönetimine bildirmelerine rağmen önlem alınmadığı,

– Her gün uzun saatler boyunca ağır bir din eğitiminden geçirildikleri; çocuklar akşam ders çalışmak istediklerinde buna müsaade edilmediği, hatta kimi çocuklara “kız çocuklarının okuması günah zaten, Kur’an hocası ol” dendiği,

– Etüt saati isteyen ailelere “önce din eğitimini alacak, sonra isterse etüt yapabilir” dendiği (Örneğin bir çocuk gece geç saatlerde sınavlara hazırlanabilmek amacıyla, pencereden gelen ışıktan faydalanmak için üst ranzada yatmak istemiş),

– Çocuklara zaman zaman şiddet uygulandığı,

– Çocuklarının nasıl ortamlarda kaldığını görmek isteyen babalara (erkek oldukları için) müsaade edilmediği,

– Yurt yönetiminin hastalanan çocukların tedavisi ile ilgilenmedikleri, çocukların kendi hallerine bırakıldıkları (Bir baba, bizzat çocuğu için köyden Aladağ’a gitmek zorunda kalmış. Diğer hastalanan çocuklara da ilaç temin etmiş),

– Çocuklarını tarikat yurduna vermek istemeyen ailelere yetkililerin “çok okutmak istiyorsan git ev tut” dendiği,

– Olaydan sonra Süleymancılar’ın hastaneleri ve evleri gezerek ailelerin şikâyetçi olmamaları için baskı oluşturdukları; Süleymancılar’ın çocukları kendi özel okullarında okutmayı ve burs vermeyi teklif ettikleri,

– Yaralı aileleri arayarak özel hastanede tedavi olmak isteyip istemediklerini sorduklarını

ifade etmişlerdir.

Aladağ İlçe Milli Eğitim Müdürü aileleri arayarak yaralı çocukları Süleymancılar’ın okuluna gönderip göndermeyeceklerini sorgulamaktadır.

Sadece olaydan etkilenen çocukların nakilleri Kozan ilçesindeki yatılı bölge okuluna alınmıştır. Bu köylerde yaşayan erkek çocukların hala yurdu yoktur hala tarikat yurdunda kalmaktadırlar.

Olaydan sonra aileler, diğer kız çocuklarını okula gönderip göndermeme konusunda tereddüt yaşamaktadırlar.

Köylerin yolları hala düzenlenmemiştir ve  çocuklar uzun süre aileleriyle görüşememektedir. İlçede hastane olmadığı için sağlık hizmetlerinden de faydalanamamaktadırlar.

Şu an köylerde bulunan tüm çocukların eğitim, ulaşım, barınma sorunları eskisi gibi devam etmektedir.

Köylerde olaydan sonraki tek değişiklik ise, bir köye (Bakanlar için) helikopter pistinin yapılmış olmasıdır!

Kaybettiğimiz 11 çocuğumuz ve 1 yetişkin yurttaşımız için yetkililere 12 soru soruyoruz!

1. Aladağ’da 10 yıl önce yapılan devlet yurdu neden yıkıldı?

2. ‘Çürük’ raporunun asıl olarak devlet yurdunun yanında bulunan lojmanlara verildiği iddiası doğru mudur?

3. Tam donanımlı, merdivenli itfaiye aracının Aladağ itfaiyesinden alındığı doğru mudur? Doğru ise bu işlemin gerekçesi nedir?

4. Mevzuata göre, o yaş grubundaki çocukların özel yurtlarda kalması mümkün değilken, küçük kız çocukları neden ve nasıl tarikat yurdunda kalıyordu?

5. Söz konusu bina imar mevzuatına uygun mudur?

6. Yurt, hangi aralıklarda ve hangi kriterlere göre denetlenmiştir? Denetçilerin çay içip ayrıldığı iddiaları doğru mudur? Son 5 yıla ait teftiş raporlarının kamuoyu ile paylaşılmasını talep etmekteyiz.

7. Yurt mevzuata uygun işletilmiş midir?

  1. Çocukların aileleri ile yaşamaya devam edebilmeleri için ücretsiz ulaşım sağlanmasını talep ettikleri doğru mudur? Doğru ise bu talep neden yerinde görülmemiştir?9. Bölgede faaliyet yürüten Süleymancılar’ın kamu görevlileri tarafından kayırıldığı iddiası doğru mudur?10. Bölgede faaliyet yürüten Süleymancılara ait çok sayıda yurtta, milli eğitim mevzuatına aykırı şekilde dinî eğitim verilmekte midir?

    11. Parasız işletilen bu yurtları işletmekte Süleymancıların çıkarı nedir?

    12. Velilerin, ilçedeki mülki amirlerin ve belediyenin yönlendirmesiyle bu yurda yerleştirildiği iddiası doğru mudur?

 

 

SOSYAL HAKLAR DERNEĞİ

22 Aralık 2016

 

İletişim:

e-mail: sosyalhaklar@yahoo.com