SHD Eğitim Hakkı İhlalleri Şubat Ayı Raporu Yayınlandı

Eğitim Hakkı İhlalleri Şubat 2017 Raporu
Şubat 2017, eğitim hakkına ilişkin ihlallerle yüklü bir ay olarak tarihteki yerini aldı. Aşağıda, hakkın çeşitli veçhelerine ilişkin başlıklar ve bunların altında, temsil edici ihlal örneklerini bulabilirsiniz. Her başlığın sonunda konuya ilişkin genel değerlendirmemiz yer almaktadır.
Eğitimde Çeşitlilik- Tercih Hakkına ilişkin İhlaller
25.2.2017 Hürriyet-   Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelikle özel okula dönüşen dershanelere verilecek arsa ve bina desteğinin hangi şartlarda sağlanacağına ilişkin usul ve esaslar belirlendi. MEB yetkililerinin verdiği bilgiye göre, dönüşüm programındaki 1.534 kurum ihalelere girme yeterliliğine sahip.
17/02/2017 Birgün- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün, il ve il içi bölge yarışması kapsamında imam hatip liselerinde, “Erkek Öğrenciler Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması” (Genç Sadâ), “Kız Öğrenciler Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma ve Hafızlık Yarışmaları” (Genç Nidâ), “Hafızlık Yarışması” (Kur’an’ın Genç Muhafızları), “Ezan Okuma Yarışması” (Genç Bilâller) ve “Hutbe Okuma Yarışması” (Genç Hatipler Minberde) düzenleyeceği ortaya çıktı. Şubat, mart, nisan ve mayıs aylarında düzenlenmesi planlanan yarışmaya İmam Hatip Müdürlerinden kurulan kurulun katılmayan öğrencileri izleyici olarak gelmesini sağlanması görevi verildi.
19.02.2017 Cumhuriyet- CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, açık liseye giden öğrencilerin sayısı hakkında Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından cevaplanması istemiyle bir soru önergesi verdi. Önergeye karşılık verilen açıklamada bu kurumlardaki öğrenci sayısının arttığı da yer aldı. Buna göre, açıköğretim lisesi öğrenci sayısı 2012 – 2013 öğretim yılında 804 bin 523, 2013 – 2014’te 901 bin 493, 2014 – 2015’te 945 bin 390, 2015 -2016’da 1 milyon 26 bin 782 ve bu yıl ise 965 bin 573’tür. Açıköğretime doğrudan kaydolmuş öğrenci sayısı 38 bin 743, örgün eğitimden geçiş yapan öğrenci sayısı ise 122 bin 869’dur.
21.02.2017 T24- Yurtlarda kalarak öğrenimini sürdürmeye çalışan öğrenciler, bulundukları yurdun durumuna göre çeşitlilik gösteren çok sayıda sorunla başetmek zorunda kalıyor. Öğrencilerin barınma, yemek ve güvenlik ihtiyaçlarını gidermesi gereken yurtlar, bazen bu koşulları karşılamakta çok yetersiz kalıyor. Öğrenciler, günün büyük bölümünü yolda geçiriyorlar. 15 Temmuz’da kapatılan FETÖ yurtları, KYK yurtlarının bile yetersiz olduğu çok sayıda ilçede tek alternatif olarak göze çarparken, bu yurtların kapatılması sonrası henüz bir çözüm bulunamaması sonucu öğrenciler uzak ilçelerdeki yurtlara yerleşmek zorunda kalmıştır.
Eğitim hakkının varlığı, hakkın kabul edilebilirliğine ilişkin bir tartışmayı da beraberinde getirir. Kabul edilebilirlik, hakkın devlet tarafından herkese, eşit, adil ve çok seçenekli bir şekilde sunulmasıyla sağlanır. Bu bağlamda, kamu kaynaklarının kamu için değil, özel sektöre olan talebin arttırılması için kullanılması yani arsa ve bina desteğinde somutlaşan teşvik, kendinde bir hak ihlali olmasa da ihlale yol açacak engelleyici bir politika tercihidir. Aynı şekilde, ilk bakışta ihlal gibi görünmeyen fakat dinsel eğitime zorlama boyutunda bir teşvik örneği olarak görülebilecek katılım zorunlu yarışmalar; belli bir din ve mezhep mensuplarına yönelik seçeneğin devlet eliyle ve yurttaşlardan alınan vergilerle sunulan kamusal eğitimde kabul edilebilirlik açısından ihlal boyutundadır.
Öte yandan açık liselerin örgün eğitimin bir alternatifi olarak sunulması, öğrencilerin “okul” da deneyimleyebilecekleri paylaşma, dayanışma, kolektif iş görme gibi değerlerin göz ardı edilmesidir. Kız çocukları açısından okuldan alınma, çocuk yaşta evlendirilme gibi daha ağır bir bilançosu olan bu artışın bir eğitim hakkı ihlali olduğu açıktır.
Öte yandan barınma, eğitim hakkının bir parçasıdır ve erişilebilirlik denetimde göz önüne alınır. Şubat ayında barınma hakkına ilişkin ihlallerin temel eğitimde olduğu gibi yükseköğretimde de karşımıza çıkmasına dikkat etmek gerekir.
Eğitimde uygun, sağlıklı, güvenli ortamın yaratılmasına ilişkin ihlaller
28.02.2017 Yeni Şafak– Bilecik’in Bozüyük ilçesinde bir servis minibüsü alev aldı. Minibüsteki öğrencilerin kısa sürede tahliye edilmesi büyük bir facianın önüne geçirilirken, itfaiye ekiplerinin olay yerine gelmesiyle birlikte minibüs ve park halindeki bazı araçlara sıçrayan yangın kısa sürede söndürülerek, kontrol altına alındı.
16.2.2017 Gazete Duvar– Adana Aladağ’da yaşanan yurt faciasının üzerinden geçen 78 güne rağmen soruşturma tamamlanmadı. Konuya ilişkin Meclis’te kurulan inceleme komisyonu henüz çalışmalarına başlamadı. Aileler facianın üstünün örtülmeye çalışıldığını söylüyorlar.  İlçe Belediye Başkanı Mustafa Akgedik’e göre: TBMM’de kurulan yangınla ilgili inceleme komisyonu ilçeye gelmedi.
12.2.2017 Gazete Duvar– Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’nde hafta boyu devam eden deprem fırtınasının hasara yol açtığı köylerde ara verilen eğitim yarın kurulan çadır okullarında devam edeceği bildirildi.
Eğitim hakkının sağlıklı bir ortamda ve güvenli bir şekilde yürütülebilmesi için aslolan çocuğun ikametgahına yakın yeterli sayıda kamu okulu bulunmasıdır. Çadır okullarda verilen eğitim ne güvenli ne sağlıklıdır. Ancak bu imkanın yokluğunda devletin, eğitim kurumuna transferi güvenli olarak gerçekleştirmesi gerekir. Servis araçlarının çoğu kez velilerin kendi olanakları ile tutulduğu ve denetimlerinin de olmadığı gerçeği şubat ayında da çeşitli ihlaller şeklinde bize kendini hatırlatmıştır.
Aladağ katliamının faillerinin tespit edilerek yargılanması, barınma sorununun kamusal olanaklarla çözülmesinin ilk adımıdır. Şubat ayında da bu konuda bir mesafe alınmadığı görülmektedir.
Cinsel İstismar
13.02.2016-  Hürriyet  Ankara Haymana’da lise müdürü S.K.’nin erkek öğrencilere cinsel istismarda bulunduğu ileri sürüldü. İstismara ilişkin 100’e yakın öğrenci BİMER’e başvurdu, müdür görevden uzaklaştırıldı.
18.02.2017  CNNTÜRK – Bursa’nın İznik ilçesinde bir lisede eğitim gören ve kısmi algılama güçlüğü çektiği belirten genç kıza tecavüz ettiği öne sürülen 4 liseli tutuklanırken, okul müdürü Ahmet Yıldırım ile okul müdür yardımcısı Hayati Okur açığa alındı.
23.02.2017 Sözcü –  Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağlı Kasımpaşa Çocuk Yuvası’nda şoför olarak çalışan Serkan Ç.’nin, 13 yaşındaki İ.P.’ye kalorifer dairesinde cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi. Küçük kız şikâyetçi oldu, şoför tutuklandı.
28.02.2016  Hürriyet – Bolu’da, 14 yaşındaki Iraklı S.A. adlı kıza cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen 23 yaşındaki Murat E.’nin yargılanmasına devam edildi. İlk kez duruşmaya katılan S.A., sanığı salonda görünce gözyaşlarını tutamadı.
Öğretim kurumlarında öğrencilerin fiziksel ve cinsel bütünlüklerine saldırı boyutunu alan ihlaller zinciri, artarak devam etmektedir. İşlene suçlar Türkiye’nin tarafı olduğu olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ nden kaynaklanan “çocuğun yüksek yararını, yaşama ve gelişme hakkını, katılım hakkını, ayrım gözetmeme, güvenli bir ortamda büyüme hakkını gözetmek” yükümlülüklerini yerine getirerek cinsel istismar ve saldırıları önlemek için eğitim sisteminin bütün kademelerini seferber etmesi gereklidir.
KHK Düzenlemeleri Kaynaklı İhlaller
08.02.2017Cumhuriyet-Yeni OHAL KHK’siyle 330 akademisyen daha üniversitelerden atıldı. İhraçların 167’sini Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza atan öğretim üyeleri oluşturdu.
16.02.2017Diken-686 Sayılı KHK ile 330 akademisyenin ihraç edildiği bir köklü okul da İstanbul Üniversitesi’ydi. Günlerdir üniversitelerde süren eylemlerin devamı niteliğinde bir araya gelen yaklaşık 150 kişilik grup ‘Üniversiteye saldırı topluma saldırıdır’ yazılı büyük bir pankartla yürüyüşe geçti. Konuşmaların ardından grup adına basın açıklaması okundu. Açıklama sonrası okula giren öğrencilerle güvenlik görevlileri arasında tartışma çıktı. Polis altı öğrenciyi gözaltına alarak Beyazıt Polis Merkezi’ne götürdü.
16.2.2017Gazete Duvar– Kanun Hükmünde Kararnamelerle üniversitedeki görevinden ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ile KHK mağdurları Acun Karadağ, Semih Özakça ve Veli Saçılık’ın İnsan Hakları Anıtı önündeki eylemleri 100’üncü gününde polis tarafından gözaltına alındı.
20 Temmuz 2017 günü alınan bir kararla ilan edilen Olağanüstü Hal kapsamında yapılan yürütme tasarrufları, bütün toplumsal alanları olduğu gibi eğitimi de vurmuştur. Şubat ayında, yükseköretim kurumlarından “adil yargılanmaya ilişkin ilkeler ihlal edilerek ihraç edilen akademisyenler sadece yüksek öğretim değil, temel eğitim düzeyinde de bir hak ihlali boyutunda
Ayrımcılık Temelli İhlaller
21.02.2017 GazeteDuvar– Aydın Anadolu İmam Hatip Lisesi birinci sınıf öğrencisi 14 yaşındaki Y.B. ve 5 sınıf arkadaşı hakkında, Kürtçe müzik dinleyip halay çektikleri gerekçesiyle okul yönetimi tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Y.B. ve arkadaşları sevk edildikleri adliyede adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Öğrencilere “terör örgütü propagandası” suçlaması yöneltildi
27.02.2017 GazeteDuvar– Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, “Lağımpaşalı” ve “Aşk Mavidir Öğretmenim” romanlarını soruşturma konusu yaptığı felsefe öğretmeni ve yazar Atalay Girgin hakkında kararını verdi.Daha önce de kitapları nedeniyle Haymana İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından maaş kesimi cezası talebiyle savunması alınarak disiplin kuruluna sevk edilen Girgin, bu kez de Ankara Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden gönderilen bir kararname ile Şereflikoçhisar’a sürgün edildi
27.02.2017 GazeteDuvar– Diyarbakir Belediyesi tarafınadn kurulan çok dilli anaokulu Zarokîstan’ın müfredatı kayyım tarafından değiştirildi ve eğitim Türkçe hale getirildi.
Ülkemizde temel eğitim seviyesinde anadilde eğitim bir sorun odağı olmaya devam ederken çocukların bilişsel yetilerini ana dillleri dahil birkaç dilli bir ortamda geliştirmelerini sağlayan anaokullarının kapatılması şubat ayının hak ihlallerinden biri olarak karşımıza çıktı. Öğretmen ve öğrencilerin siyasi görüş ve ifadelerinden dolayı maruz kaldıkları yaptırımlar da eğitim hakkının kullanılabilirliğine dair bir ihlal kalemi sayılabilir.
DİĞER GELİŞMELER
Şubat ayında yaşanan ve yukarıda tasnif ettiğimiz alanlarda ihlal içerdiğini tespit ettiğimiz bu olayların yanısıra, yukarıdaki başlıklarda tasnif edilemeyecek fakat ve eğitim hakkının varlığının tespitindeki temel ölçütlerden olan “öğretmen” unsuruna ilişkin bir gelişme yaşandı:
15.2.2017 Gazete Duvar – MEB’in soruşturmasında 153 sahte öğretmen açığa çıktı. MEB, diploması sahte olduğu belirlenen 153 öğretmeni meslekten çıkartırken, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) 22 kurumla protokol imzalayıp ülke genelinde 8 milyon üniversite mezununun diploma bilgilerinin sorgulanmasına olanak sağladı.
Bu haber dayanak alınarak Türkiye’de eğitim hakkının ayakta durabilmesine ilişkin parametrelerin takibine devam edeceğiz.
Aşağıda iki haber ise, hak mücadelesi ile alınan mesafeyi tayin etmemiz açısından önem taşıyan olumlu gelişmeler olarak not edilmelidir.
17.02.2017- Evrensel-Projeniz Değiliz İnisiyatifinden veliler, okullardaki Anadolu Gençlik Derneği propagandası hakkında suç duyurusunda bulundu.
23.2.2017 Gazete Duvar- İstanbul İdare Mahkemesi İstanbul, İzmir ve Ankara’daki köklü liselerde yıllardır görev yapan öğretmenlerin bu öğretim yılı başında okullarından adeta sürgün edilmesine sebep olan “Proje Okul Yönetmeliği” hakkında emsal oluşturabilecek nitelikte bir karar aldı. Cumhuriyet’ten Deniz Ülkütekin’in haberine göre, öğretim yılı başında Haydarpaşa Anadolu Lisesi’nde 8 yılını doldurduğu gerekçesiyle başka bir okula tayin edilen öğretmen Aslıhan Cengiz Bayar’ın avukatı İlkay Bahçetepe tarafından açılan davada mahkeme, Bayar’ın Haydarpaşa Anadolu Lisesi’ndeki görevine iade edilmesine karar verdi. Kararın ardından Bayar’ın 30 gün içinde göreve iade edilmesi gerekiyor.

 

SHD Eğitim Hakkı İhlalleri Gözlemci Grubu