SHD Çocuk Hakları Çalışma Grubu Nisan Ayı Raporunu Açıkladı
“Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
dünyayı çocuklara verelim
kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
dünyayı çocuklara verelim
bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler”
derken Nazım, biz bu ay da önümüze düşen cinsel istismar haberlerini raporladık, dünyayı çocuklara vermek yerine belki de ellerinden aldık. Çocuklarımızı dışarıdan koruyup kollamaya çalışırken, bir annenin yeni doğan bebeğini boğarak öldürdüğünü öğrendik. Bir köşede mutlu olsun diye eline tutuşturduğumuz balonun gazından zehirlenen Muhammed Eymen öbür köşede ise Cizre ve Şırnak’taki sınavlarda birincilikler kazanan Kadir Ayam vardı bu ay. Bir de KHK’ların gölgesinde saklı kalmış çocuklarımız. Baharın gelişini doya doya yaşasınlar istedik, belki bu ay değildi ama inanıyoruz “Güzel günler göreceğiz çocuklar!”
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Çaycuma’dan Rehber Öğretmen Tuna Ölger, KHK’lerin çocuklar üzerinde yarattığı duygusal travmaları yazdı.
15 Temmuz’dan sonra, ülke olarak “olağanüstü” bir süreç yaşıyoruz.
OHAL sürecinde çıkarılan KHK’lerle, yüz binlerce kamu emekçisi memuriyetten ihraç edildi; binlercesi de tutuklu. Gerekçesi ya da dayanağı ne olursa olsun yaşanan bu süreç yüz binlerce ailede travmatik bir durum yarattı.
Yaşanan bu travmanın en büyük mağdurları da kuşkusuz ki çocuklar.
Yüz binlerce insanın hayatında yaşanan bu keskin değişimlerle yetişkinlerin bile baş etmesi bu kadar zorken; geleceğimizin teminatı olarak gördüğümüz çocuklarımız bu travmalarla nasıl baş edecekler?
Yasaları, yönetmelikleri bir kenara bırakarak söylüyorum ki; yetişkinler bile bu “yalnızlaştırma” olgusuyla baş edemezken, çocuklarımızın bu durumun üstesinden gelmeleri çok zor.
Günümüzde yüz binlerce çocuğumuz; çaresizlik, utanç, suçluluk, ürkeklik-korkaklık, endişe, öfke, kırılganlık, güvensizlik, değersizlik, anlamsızlık vs. gibi olumsuz duygularla baş etmeye çalışarak eğitim hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Eğer ellerinden bir tutan olmazsa “düşecekler”.
Okulların başlamasıyla birlikte; “hainlere” öfke kusan, öğrencilere “idam ipi” tutturan, “İntikam yemini içiren” bir yaklaşımın ortasında kalakaldı bu çocuklar. Aylardır da bu baskının altında eziliyorlar.
Valilikler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu durumu görmezden geliyor yalnızca.
Travmatik ve zorlu olaylarda öğrencilere destek sunmakla yükümlü olan bu organlar, kesinlikle harekete geçmiş değil.
Psikososyal müdahale birimleri, üç maymunu oynuyor.
İlave Notlar:
Çocuk Hakları Sözleşmesi’ nin 19, 34 ve 39’uncu maddeleri çocuk istismarı ve ihmali ile ilgilidir.
Çocuk istismarı ve ihmalini oluşturan davranışlar, sadece cinsel istismardan ibaret değildir.
Çocuğa, ihtiyacı olan sosyal ilgi ve yakınlığın gösterilmemesi de, ÇOCUĞUN DUYGUSAL OLARAK İSTİSMAR VE İHMAL EDİLMESİNİ OLUŞTURUR.
Bu istismar, onların fiziksel ve zihinsel gelişimlerini olumsuz yönde etkiler.
Bu çocuklar, normal zihinsel kapasiteye sahip olmalarına rağmen, öğrenme güçlüğü ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar yaşar.
Dolayısıyla duygusal istismar çocuğun hem KİŞİLİĞİNİ hem de BAŞARISINI olumsuz yönde etkiler.
KHK lar döneminden geçen Türkiye’ de, ebeveynlerine isnad edilen suçların/iddiaların hiçbirisi ispatlanmadan, sadece bir takım söylemlerle sosyal olarak dışlanmış olan ailelerin çocukları yalnız bırakılarak, duygusal istismar ve ihmale maruz kalmaktadır.
Türkiye, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni 27 Ocak 1995’te iç hukukuyla uyumlu hale getirmiş bir ülke olarak çocuğun tüm hakları ve esenliğinin sağlanması için yasal ve idarî önlemleri tesis etmek ve uygulamakla yükümlüdür.
BM Çocuk Hakları Sözleşmesine göre, devlet çocuklarımızın en yüksek yararını gözetmekle yükümlüdür. Bu nedenle KHK tasarrufları nedeniyle duygusal istismara maruz kalan çocukların mağduriyetine bir an önce son vermekle yükümlüdür.
Hak ihlalinin muhatabı: Valilikler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/stklar:
Konuyla ilgili yönetmelikler:
BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Türkiye’ nin de imza atması nedeniyle yürürlüğe koyduğu ilgili bütün iç mevzuatı
2- ANNENİN İHMAL ETTİĞİ ÇOCUK KANALDA BOĞULDU!
Hak İhlalinin Türü: Çocuk hakkı ihlali
İhlalin Gerçekleştiği Tarih: 12.04.2017
İhlalin Gerçekleştiği İl/ilçe/köy: Adana / Yüreğir
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Adana’nın Merkez Yüreğir ilçesi Hacıali Mahallesi’nde oturan Kerem Arslan (7), annesi Hacer Arslan ile birlikte kanal kıyısındaki akrabalarının evine gitti. Anne Arslan yakınları ile sohbet ederken, Kerem evlerine dönmek istedi. Eve giden Kerem Arslan, görgü tanıklarının anlatımına göre sulama kanalına düşerek akıntıyla sürüklenmeye başladı. Küçük çocuğun sürüklendiğini görüp, kanala atlayan vatandaşlar, Arslan’ın cansız bedenini çıkardı.
İlave Notlar: Sulama kanalının etrafında herhangi bir güvenlik önlemi alınmamış. Kerem Arslan’ın cenazesi, olay yeri incelemesinden sonra Adli Tıp Morguna kaldırıldı ve olayla ilgili soruşturma başlatıldı. (Soruşturma sonrasında dava açılıp açılmayacağını, eğer açılırsa nasıl sonuçlanacağını takip etmek gerekiyor. Cezasızlıkla sonuçlanma ihtimali de olabilir).
Hak ihlalinin muhatabı: Devlet Su İşleri (Sulama kanalları DSİ’ye bağlı), Annenin ihmalini de göz ardı etmemek lazım.
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/stklar: İl Emniyet Müdürlüğü (olayla ilgili soruşturma başlatılıyor).
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler : Çocuk Hakları Sözleşmesi 38 inci maddesi başta olmak üzere pek çok maddesi ihlal edilmiştir.
3- SİİRT’TE PARÇALANMIŞ ÇOCUK CESEDİ BULUNDU!
Hak İhlalinin Türü: Çocuğun Yaşam ve Gelişme Hakkının ihlali
Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Yazlıca Köyü kırsalında, yaklaşık 6 yaşında olduğu tespit edilen ve parçalanmış halde bir kız çocuğu cesedi bulundu. Köylüler olayı jandarmaya bildirdi. Köye gelen jandarma ekipleri, yaptıkları incelemede kız çocuğa ait cesedin baş bölgesinin parçalandığı ve belden aşağısının olmadığını tespit etti. Bulunan cesedin, Batman’ın Hasankeyf ilçesinde geçen 1 Mart’ta ortadan kaybolan 2011 doğumlu Eda Mergen’e ait olabileceği ihtimali üzerinde duruluyor. Ceset Siirt Devlet Hastanesi’ne götürüldü, otopsi yapılarak ölüm nedeni belirlenmeye çalışılacak. Ayrıca kayıp olan Eda Mergen’in yakınlarından da DNA örneği alınıp, cesedin ona ait olup almadığı belirlenmeye çalışılacak.
İlave Notlar:
BM KAYIP ÇOCUKLAR VE ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ nin 6. maddesine göre, Devlet çocuğun yaşamını ve gelişmesini güvence altına almakla yükümlüdür. Bulunan cesedin 1 Mart 2017 tarihinde ortadan kaybolan bir çocuğa ait olma ihtimalinden bahsedilmektedir. Aradan geçen süre uzundur, devlet ÇOCUĞUN YAŞAMINI ETKİN BİR ŞEKİLDE GÜVENCE ALTINA ALMA, KORUMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ yerine getirmemiştir.
Hak ihlalinin muhatabı: Emniyet Müdürlüğü, Jandarma teşkilatı
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler : BM KAYIP ÇOCUKLAR VE ÇOCUK HAKLARI SÖZLEŞMESİ
4- BEYNİNDE TÜMÖR BULUNAN 2,5 YAŞINDAKİ BEBEĞİN TEDAVİ MASRAFLARI KARŞILANMIYOR
Hak İhlalinin Türü: Çocuğun tıbbi bakım hakkı ihlali
İhlalin Gerçekleştiği Tarih: 20.04.2017
İhlalin Gerçekleştiği İl/ilçe/köy: Manisa – Turgutlu
Manisa’da doğduğundan beri beyninde tümör bulunan ve İzmirEge Üniversitesi Hastanesinde tedavi gören 2 buçuk yaşındaki kız çocuğunun hayatta kalabilmesi için iğne tedavisi uygulanmak zorunda. Ancak ailesinin bu tedavi masraflarını karşılayacak maddi gücü yok. Baba epilepsi hastası ve ayağı da sakat, sadece hamallık yaparak para kazanabiliyor. Bu çalışmasıyla da ithal ilaçlardan oluşan iğne tedavisi masraflarını karşılaması imkansız. Devletin yardımına ihtiyacı var.
İlave Notlar:
Çocuk Hakları Bildirgesine göre, “her çocuğun sağlık hizmetinden yararlanma” hakkı vardır. Çocukların hastalıklardan korunması devletin ve toplumun güvencesi altındadır. Hastalanan çocuklar tedavi edilir. Her çocuğun gelişme hakkı ve sağlığı güvence altında olmalıdır. Bu konuda çocukların daha iyi bir yaşam sürdürmeleri için gerektiğinde yardım edilir.
Devlet, bu yükümlülüklerini yerine getirmemiştir.
Çocuğun doğumundan bu yana 2.5 yıl geçmiştir ve çocuk beyninde tümör ile doğmuştur. Baba epilepsi hastasıdır ve bulabildiği yegane iş “hamallıktır”. Bu çocuğun tedavisini ve yaşamını temin etmek devletin yükümlülüğüdür.
Hak ihlalinin muhatabı: Sağlık Bakanlığı
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler : Çocuk Hakları Bildirgesi madde 26 – 27 başta olmak üzere pek çok maddesi
5- ADANA’DA SİLAHLI ÇATIŞMANIN ORTASINDA KALAN ÇOCUK YAŞAMINI YİTİRDİ!
Adana‘da, annesine dondurma almaya giderken sokakta yaşanan silahlı çatışmanın ortasında kalan 10 yaşındaki Yusuf Atmaca hayatını kaybetti.
Referandum günü iki grup arasında çıkan kavgada gruplar birbirlerinin arabalarına silahla ateş etti. Olay yerine gelen, polisler tarafından kavgaya müdahale edildi. Yetkililer iki grubu barıştırdı. Fakat ertesi gün karşılaşan iki grup arasında tekrar kavga çıktı. Kavganın alevlenmesiyle iki grup tabanca ve tüfek çekerek birbirlerine ateş etmeye başladı.
O esnada hasta dedesini annesiyle birlikte ziyarete gelen 10 yaşındaki Yusuf Atmaca‘yı annesi dondurma alması için bakkala gönderdi. Sokakta yaşanan çatışmanın ortasında kalan çocuk yaralandı. Vatandaşların haber vermesi üzerine olay yerine gelen polis, çocuğun dışından 3 kişinin daha yaralandığı silahlı kavgayı dağıtıp ambulans çağırdı. Olay yerine gelen ambulanslarla yaralılar hastanelere kaldırıldı. Ancak Yusuf Atmaca hayatını kaybetti.
İlave Notlar:
Çocuk Hakları Sözleşmesinin 38 inci maddesine göre devlet silahlı çatışmalarda sivil halkın korunması için gerekli önlemleri almak zorundadır. Bu yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.
Bir gün önce de aynı kişiler aynı fiillerde bulunmuştur, bu kişilerin fiilleri etkin bir şekilde cezalandırılmış olsaydı, bu kişiler üzerinde caydırıcı bir etkisi olacak ve bir daha aynı fiillerde bulunmaya kalkışmayacaklardı.
Hak ihlalinin muhatabı: Emniyet Genel Müdürlüğü
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler : Çocuk Hakları Sözleşmesi 38 inci maddesi başta olmak üzere pek çok maddesi ihlal edilmiştir.
6- MASRAFLARI KARŞILANMADIĞI İÇİN BİR SMA HASTASI ÇOCUĞUN DAHA HAYATI TEHLİKEDE!
Hak İhlalinin Türü: Çocuğun sağlık hakkının ihlali
İhlalin Gerçekleştiği Tarih: 30.04.2017
İhlalin Gerçekleştiği İl/ilçe/köy: Manisa/ Alaşehir ve İstanbul
Manisa Alaşehir’de yaşayan Özden Ailesi’nin 11 aylık kızları Zeynep bebek ile İstanbul’da yaşayan Boyacıoğlu Ailesi’nin 3 yaşındaki kızları Ece, Spinal Muskuler Atrofi (SMA Tip 1) hastası.
(i) Zeynep’in ailesi, kızlarının yaşama tutunabilmesi için yurt dışından getirilmesi gereken ve fiyatı 3 milyon TL (841 bin 590 dolar) olan ilaca acil ihtiyaç duyuyor.
Baba Yusuf Özden’in bu ilacın parasını kendisinin karşılaması mümkün değil.
Sağlık Bakanlığı, ailenin müracaatı üzerine ilacın 3 ay içinde geleceğini belirtmiş ama aradan halihazırda 4 ay geçmiş bulunuyor.
Aile, kızları Zeynep’i kaybetmek tehlikesiyle karşı karşıya, zira doktorları fazla zamanları kalmadığını ifade etmişler…
(ii) Ece bebeğe ise SMA teşhisi 16 aylıkken konulmuş, hastalığı nedeniyle bacaklarını ve kollarını hareket ettiremiyor. 3 yaşındaki Ece’nin annesi Nur Boyacıoğlu, “İlacı duyunca umut ışığımız oldu, ama bizler çarenin içinde çaresiz bırakılıyoruz. İmkânı olan yurt dışından temin edebilir ama bizim gibi ailelerin böyle bir imkânı yok. Reçetesine hiç onay verilmeyen aileler de var. Devletten çare bekliyoruz” diyor.
Ece’nin tedavisi için gereken ilacı temin edebilmek adına teyzesi İpek Badırgalı İstanbul Valiliği onaylı banka hesabı açtırmış bulunuyor. Ocak 2017 de T.B.M.M nezdinde SMA hastası olan bebekler ile ailelerinin çaresizliğine dikkat çekilmiş, hastalığı iyileştirmede olumlu sonuçları görülen ilaçlar da dikkatlere getirilmiş, ancak aradan 4 ay geçmiş olmasına rağmen hiçbir şey yapılmamış.
SMA hastası çocuklar, tedavi edilemedikleri için yaşamlarını yitirmeye devam ediyor. Türkiye’de 4 ayda ölen SMA hastası çocukların sayısının 20’yi bulduğu belirtiliyor !
İlave Notlar:
BM Çocuk Hakları Sözleşmesine göre “çocuğun ekonomik – sosyal – kültürel hakları” bulunmaktadır. Sözleşmeye imzalamış olan devletlerin bu haklara SAYGI göstermesi gerekmektedir. Bu bağlamda devletler söz konusu hakların yerine getirilmesini sağlamak ve bu hakların gözetilmesini teşvik etmekle yükümlüdür.
Çocukların en temel ekonomik – sosyal – kültürel haklarının başında ise “sağlık hakkı” gelir. Bu hak yadsınamaz bir haktır ve devletler çocuklara GÜVENLİ ve YETERLİ sağlık hakkı sağlamak zorundadır.
Devletlerin bu haklarla ilgili yükümlülüğü sadece SAYGI göstermekle sınırlı değildir. Aynı zamanda, söz konusu hakların KORUNMASINI da temin etmekle mükelleftir. Bu korumayı, söz konusu hakla ile ilgili hizmeti bizzat sunarak yerine getirmiş olacaktır.
Ayrıca, Avrupa Gözden Geçirilmiş Sosyal Şartı hükümlerine göre sosyal dayanışmanın sağlanabilmesi için SAĞLIK HAKKI, SOSYAL GÜVENLİK ve TIBBİ YARDIM garanti altına alınmış haklardandır.
Buna göre;
– herkes ulaşılabilecek en yüksek sağlık düzeyinden yaralanmasını mümkün kılan her türlü önlemden faydalanma hakkına sahiptir[1].
– yeterli kaynaklardan yoksun herkes, sosyal ve sağlık yardımı hakkına
sahiptir[2].
– herkes sosyal refah hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir[3].
Avrupa Sosyal Şartı’nın 11. maddesiyle garanti altına alınan sağlığın korunması hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da dikkate alınmış ve söz konusu maddenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. (işkence ve kötü-muamele yasağı) ve 2. (yaşam hakkı) maddelerini tamamladığına hükmedilmiştir. Her iki sözleşmede bahis konusu olan sağlık hakkının insan onurunun temel değerini teşkil ettiğine, Avrupa Sosyal Şartı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında sağlık bakımının insan onurunun korunması içinbir önkoşul olduğuna dikkat çekilmiştir[4].
Yaşanan bu olayda, devletin yaşam kurtarıcı ilacı/ilaçları derhal SGK Geri ödeme listesine alması gerekirdi.
[1] Avrupa Gözden Geçirilmiş Sosyal Şartı Bölüm 1, madde 11
[2] Avrupa Gözden Geçirilmiş Sosyal Şartı Bölüm 1, madde 13
[3] Avrupa Gözden Geçirilmiş Sosyal Şartı Bölüm 1, madde 14
[4] Taraf bir devlet, mevcut kaynakların maksimum kullanımıyla tutarlı bir uzunlukta ve ölçülebilir bir süreçle, makul bir süre içinde Şart’ın amaçlarına ulaşmaya izin veren önlemleri almak zorundadır. Association internationale Autisme-Europe (AIAE) v. France, Complaint No. 13/2002, Decision on the merits, 4 November 2003, §53.
Hak ihlalinin muhatabı: SağlıkBakanlığı
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler : BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, Gözden Geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı, Avrupa İnsan hakları sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı
7- CİNSEL İSTİSMAR, MAĞDURUN UYKUSUNDA ‘ACIYOR’ DİYE BAĞIRMASIYLA ORTAYA ÇIKTI
Hak İhlalinin Türü: Çocukların sağlığına ve güvenliğine yönelik ihlal
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Bir pidecide çalışan 15 yaşındaki çocuğun, rüyasında “Acıyor” diye bağırmasını duyan ağabeyi şüphelenince kardeşini sıkıştırarak ne olduğunu sordu. Çocuğun yaşadıklarını anlatmasının ardından aile polise şikâyette bulundu. Soruşturma başlatan polis, istismarda bulunduğu öne sürülenlerin, 25 yaşındaki bir otopark görevlisi ile 22 yaşında şu anda askerliğini yapan bir genç olduğunu tespit etti. İki istismarcı da tutuklandı.
İlave Notlar:
Hak ihlalinin muhatabı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İl ve İlçe Emniyet Müdürlüğü
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
8- ÖZ KIZLARINI İSTİSMAR EDEN BABA SERBEST
Hak İhlalinin Türü: Çocukların sağlığına ve güvenliğine yönelik ihlal
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Diyarbakır’da 16 ve 14 yaşlarındaki iki kızını istismar eden baba, çocuklarının ve annenin şikâyeti üzerine tutuklandı, 19 gün sonra serbest kaldı. O günden itibaren anneyi ve çocukları tehdit etmeye başladı. Dava sürüyor.
İlave Notlar:
Hak ihlalinin muhatabı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler: Konuyla ilgili yönetmelikler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
9- REHBERLİK SERVİSİ OTOBİYOGRAFİ İSTEDİ, KÜÇÜK KIZ CİNSEL İSTİSMARI YAZDI
Hak İhlalinin Türü: Çocukların sağlığına ve güvenliğine yönelik ihlal
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Olay Diyarbakır‘da yaşandı. Alınan bilgiye göre okulun rehberlik servisi öğrencilerden otobiyografi yazmasını istedi. Daha sonra bu otobiyografileri okuyan rehber öğretmenler 12 yaşındaki F.B. adlı öğrencinin, otobiyografisinde cinsel istismardan bahsettiğini gördü. Küçük kız kaleme aldığı yazısında 8 yaşından bu yana mobilyaca N.D. tarafından cinsel istismara uğradığını anlattı.
İlave Notlar: Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde N.D.’nin yargılanmasına başlandı. Mahkeme cinsel istismara maruz kalan kişinin küçük olması nedeniyle yargılamanın kapalı yapılması kararını aldı. Bu arada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da davaya müdahil oldu.
Hak ihlalinin muhatabı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, İl ve İlçe Emniyet Müdürlüğü
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f ) çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
10- ŞİRVAN’DA ÇOCUKLARIN BULDUĞU CİSİM PATLADI VE 1 ÇOCUK ÖLDÜ
Hak İhlalinin Türü: Yaşam Hakkı İhlali
İhlalin Gerçekleştiği Tarih: 08.04.2017
İhlalin Gerçekleştiği İl/ilçe/köy: Siirt, Şirvan, Yarımtepe Köyü
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Siirt’in Şirvan İlçesi’ne bağlı Yarımtepe Köyü kırsal kesiminde buldukları cismin patlaması sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılan 2 çocuktan 1’i öldü.
İlave Notlar: Çocuğun yaşam hakkının ihlal edildiği bu haber, aynı zamanda devlet güvenliği açığının en büyük göstergelerinden biridir. Söz konusu ölüm tesadüfi değildir. Devletin güvenlik açığı sebebiyle meydana gelen bir nevi sosyal cinayettir.
Hak ihlalinin muhatabı: İç İşleri Bakanlığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1-Çocuk Hakları Bildirgesi Madde 2
2-BM Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 6
3-AİHS Madde 2
4-TC Anayasası’nın 41. ve 61. Maddeleri
11- EDİRNE’DE ÇOCUK GELİN DRAMI
Hak İhlalinin Türü: Çocuk Hakkı İhlali
İhlalin Gerçekleştiği Tarih: 07.04.2017
İhlalin Gerçekleştiği İl/ilçe/köy: Edirne, Umurbey Mahallesi
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Çocuk yaşta evlendirilen Dudu Gecekaçar 14 yaşında bir, 17 yaşında iki çocuk sahibi olduktan sonra şimdi de 19 yaşında üçüncü çocuğuna hamile. Eşi cezaevinde olan Dudu bir göz odada yaşam savaşı veriyor. Mahalledeki komşuları yardım etse de bu yeterli olmuyor. Eşi cezaevine girmeden önce hamallık yapan Dudu çocuklarını sağlıklı bir ortamda yetiştiremiyor.
İlave Notlar: Dudu’nun çocuk yaşta evlendirilmiş olması bir çocuk gelin dramı olup çocuk yaşta çocuk sahibi olması ve fakirliğe, çaresizliğe mahkum edilmesi sadece onu değil çocuklarının da yaşam hakkını ihlal etmektedir. 14 yaşındaki bir çocuğun evlendirilmek yerine okuması gerekirken, Dudu 14 yaşında çocuk sahibi olmuştur. Kendi yaşadığı dram yetmiyormuş gibi çocukları da bu durumdan olumsuz etkilenmektedir.
Hak ihlalinin muhatabı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Edirne Valiliği
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:-
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
12- UÇAN BALONDAKİ HELYUM GAZI 9 YAŞINDAKİ ÇOCUĞU ÖLDÜRDÜ
Hak İhlalinin Türü: Çocuk Yaşam Hakkı İhlali
İhlalin Gerçekleştiği Tarih: 07.04.2017
İhlalin Gerçekleştiği İl/ilçe/köy: Ankara, Gölbaşı
Hak İhlalinin Kısa Özeti: 9 yaşındaki Muhammed Eymen Bayram doğumgününde alınan balonun helyum gazını soluması nedeniyle hayatını kaybetti. Özel bir hastanede ilk müdahale yapıldıktan sonra Gazi Üniversitesi Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan çocuk tüm müdahelelere rağmen hayatını kaybetti
İlave Notlar: Balonlardaki helyum gazının tehlikeli olması nedeniyle bu balonları imal eden firmaların denetlenmesi gerekiyor. Gerekli cezaların kendilerini verilmesi halinde bu tarz durumlarla tekrar karşılaşmayız.
Hak ihlalinin muhatabı: Ankara Baş Savcılığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:-
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1-Çocuk Hakları Bildirgesi Madde 2
2-BM Çocuk Hakları Sözleşmesi Madde 6
3-AİHS Madde 2
4-TC Anayasası’nın 41. ve 61. Maddeleri
13- DENİZLİ’DE YİNE BİR CİNSEL İSTİSMAR VAKASI
Hak İhlalinin Türü: Çocukların sağlığına ve güvenliğine yönelik ihlal
Hak İhlalinin Kısa Özeti: 17 yaşındaki zihinsel engelli bir erkek çocuğunun ailesinin cinsel tacizden şüphelenmesi nedeniyle Denizli Emniyet Müdürlüğü’ne başvurmasının ardından 5 kişi gözaltına alınmış ve 3’ü mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir.
İlave Notlar: Devlet’in gerekli cezaları suçlulara vermesi durumda, bu cezaların caydırıcı olması durumda cinsel istismar vakaları azalacaktır. Bu haberde bir çocuğun zihinsel engelinden faydalanmaya çalışan suçluların mahkemece tutuklanması olumlu bir gelişmedir.
Hak ihlalinin muhatabı: Denizli Emniyet Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:-
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Diyarbakır’da, 9 Şubat 2011’de B.E. isimli çocuk amcasının oğlu H.E. tarafından köye kaçırılarak, bir ay boyunca cinsel istismara uğradı. 2011 yılının Nisan ayında istismar zanlısının Diyarbakır şehir merkezine döndüğünü öğrenen yakınları, durumu polise bildirdi. Çocuğun ifadesinin ardından zanlı H.E. tutuklandı.
Çocuğun annesi F.E., ayrıldığı eşi Ö.E. ve kızını kaçıran H.E.’den şikayetçi oldu. Bunun üzerine yeniden ifadesi alınan çocuk, “Babam beni amcamın oğlu. H.E.’ye vererek, ‘Al götür’ dedi. H.E. de, beni Hani ilçesine bağlı bir köye götürdü. Burada dini nikah kıymak istedi. Ben kabul etmeyince, beni döverek cinsel ilişkiye girdi. Babam beni amcamın oğluna evlenmek için teslim etti” dedi.
İlave Notlar: Baba Ö.E. hakkında bu suça yardım ettiği gerekçesiyle 9 yıldan 21 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlanıyor. Fakat mahkeme, baba Ö.E.’nin tüm suçlardan beraatine karar veriyor.
Sanık H.E., ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ ve ‘Çocuğu hürriyetinden yoksun bırakma’ suçlarından 18 yıldan 43.5 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor ve 27. celsenin sonunda sanığa 14.5 yıl hapis cezası veriliyor ve mahkeme sanığın duruşmadaki saygın tutumunu!!! lehine indirim sebebi sayarak cezayı 12 yıl 1 aya indiriliyor.
Hak ihlalinin muhatabı: Baba Ö.E ve H.E
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:-
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19,m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
15- KURAN KURSUNDA BİR CİNSEL İSTİSMAR VAKASI DAHA!
Hak İhlalinin Türü: Çocuk Hakkı İhlali(Cinsel İstismar)
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Konya’da yatılı bir Kuran kursunda yaşı küçük öğrencilerin istismara uğradığı ihbarını Diyanet İşleri müfettişleri araştırdı. Korkunç gerçek müfettiş raporlarıyla ortaya çıktı. Yaşları 15 ve 17 olan 5 belletmenin birden fazla hafızlık eğitimi alan çocuklara cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. Sapık belletmenler 15 yıla kadar hapis istemiyle tutuksuz yargılanıyor.
İlave Notlar: Kurstaki istismar 2014-2015 yıllarında başlıyor. Fakat çocuklar aile baskısının da etkili olmasından dolayı uğradıkları istismarı gizliyorlar.
Cinsel istismarla suçlanan ve 3 yıldan 15 yıla kadar hapisleri istenen 4 sanık, yargılandıkları 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 23 Haziran’da 3’üncü kez hâkim karşısına çıkacak (diğer 1 belletmen trafik kazasında ölmüş).
Hak ihlalinin muhatabı: diyanet işleri başkanlığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:Diyanet işleri konunun araştırılması için müfettiş görevlendirmiş.
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
Hak İhlalinin Kısa Özeti: Cumhuriyet’in haberine göre; Menderes’teki davaya konu olay, 17 Mayıs 2014 tarihinde jandarmaya gelen telefon ihbarıyla ortaya çıktı. İlkokulda 22 yıl öğretmen ve vekil müdür olarak görev yapan, evli ve 2 çocuk babası emekli Adil Ş.’nin, 6 kız öğrenciye porno film izletip, cinsel taciz ve istismarda bulunduğu öne sürüldü. Jandarma, olay tarihinde yaşları 6 ila 11 arasında değişen öğrencilerin ifadelerini psikolog eşliğinde aldı. İfadelerin ardından gözaltına alınan Adil Ş. suçlamaları kabul etmedi, ancak tutuklandı.
İzmir 8’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 2015 yılı 15 Ekim’de yapılan duruşmasında, toplam 102 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan ve 1 yıl 5 aydır tutuklu bulunan Adil Ş., delillerin büyük ölçüde toplanmış olması ve tutukluluk süresi de dikkate alınarak tahliye edildi.
Bitme aşamasında olan dava, aynı okulda görev yapan öğretmen Saadet Özkan’ın BİMER’e şikayeti ile tekrar gündeme geldi. 2016 yılının 26 Haziran’da görülen davanın duruşmasında mahkeme heyeti, sanık Adil Ş.’yi tekrar tutukladı.
İlave Notlar: İstanbul Adli Tıp Kurumu 6’ncı İhtisas Dairesinden, çocukların olaydan dolayı ruh sağlıklarının bozulduğu raporu verilmesine rağmen, kalıcı olarak bozulup bozulmadığına yönelik sonuç yer almadığı gerekçesiyle sanık avukatı itiraz edince mahkeme çocukların bir kez daha Adli Tıp Kurumuna gitmelerine karar veriyor. Fakat bu karar çok tepki topluyor, aileler ve avukatların izirazı sonucu karar geri alınıyor.
Hak ihlalinin muhatabı: İl ve İlçe Emniyet Müdürlüğü, İlgili okul yönetimi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:-
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
17- ŞIRNAK BİRİNCİSİ ÇOCUK TEDAVİ İÇİN DESTEK BEKLİYOR
Hak İhlalinin Kısa Özeti:’ Cizre ve Şırnak’taki sınavlarda birincilikler kazanan Kadir Ayamın hidrosefali rahatsızlığı maddi olanaksızlılardan dolayı tedavi edilemiyor.
Dubar’dan Hacı Bişkin’in haberine göre; Kadir Ayam, 2 buçuk yaşından beri hidrosefali (beyin dokusunun içinde yer alan boşluklarda sıvı birikmesi) hastası. Eğitimini devam ettirebildiği sürede Cizre ve Şırnak’taki sınavlarda birincilikler kazanan Ayam’ın kurtulması mümkün ancak ailesinin olanakları elvermiyor. Ayam’ın babası Abbas Ayam TIR şoförlüğü yapıyor. Maddi imkanlarının yetersizliğinden oğlunun tedavisini gerçekleştirmekte zorlandığını söyleyerek yardım istiyor.
İlave Notlar: BM Çocuk Hakları Sözleşmesine göre “çocuğun ekonomik – sosyal – kültürel hakları” bulunmaktadır. Sözleşmeye imzalamış olan devletlerin bu haklara SAYGI göstermesi gerekmektedir. Bu bağlamda devletler söz konusu hakların yerine getirilmesini sağlamak ve bu hakların gözetilmesini teşvik etmekle yükümlüdür.
Devletlerin bu haklarla ilgili yükümlülüğü sadece SAYGI göstermekle sınırlı değildir. Aynı zamanda, söz konusu hakların KORUNMASINI da temin etmekle mükelleftir. Bu korumayı, söz konusu hakla ile ilgili hizmeti bizzat sunarak yerine getirmiş olacaktır.
Çocukların en temel ekonomik – sosyal – kültürel haklarının başında “sağlık hakkı” bulunur. Bu hak yadsınamaz bir haktır ve devletler çocuklara GÜVENLİ ve YETERLİ sağlık hakkı sağlamak zorundadır.
Ayrıca, Avrupa Gözden Geçirilmiş Sosyal Şartı hükümlerine göre sosyal dayanışmanın sağlanabilmesi için SAĞLIK HAKKI, SOSYAL GÜVENLİK ve TIBBİ YARDIM garanti altına alınmış haklardandır.
Buna göre;
– herkes ulaşılabilecek en yüksek sağlık düzeyinden yaralanmasını mümkün kılan her türlü önlemden faydalanma hakkına sahiptir[1].
– yeterli kaynaklardan yoksun herkes, sosyal ve sağlık yardımı hakkına
sahiptir[2].
– herkes sosyal refah hizmetlerinden yararlanma hakkına sahiptir[3].
Avrupa Sosyal Şartı’nın 11. maddesiyle garanti altına alınan sağlığın korunması hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da dikkate alınmış ve söz konusu maddenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. (işkence ve kötü-muamele yasağı) ve 2. (yaşam hakkı) maddelerini tamamladığına hükmedilmiştir. Her iki sözleşmede de yer verilen “sağlık hakkı” insan onurunun temel değerini teşkil eder. Avrupa Sosyal Şartı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında sağlık bakımı insan onurunun korunması için bir önkoşuldur[4].
Bütün bu düzenlemeler çerçevesinde, devletin ivedilikle söz konusu kötü koşulları ortadan kaldırmaya yönelik tedbir alması gerekmektedir.
Hak ihlalinin muhatabı: Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:-
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:1-BM Çocuk Hakları Sözleşmesi( 24m,25.m,26.m)
Amasya’da şiddetli karın ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırılan 14 yaşındaki ortaokul öğrencisi S.D.K’nin muayene sırasında 9 aylık hamile olduğu ortaya çıktı. Doğuma alınan S.D.K, kız bebek dünyaya getirdi. S.D.K. ile bebeği, Amasya Üniversitesi Sabuncuoğlu Şerefeddin Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. S.D.K’nin ifadesi doğrultusunda erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Ö.Ş. (19) “cinsel istismar” suçlamasıyla polis ekiplerince gözaltına alındı. Daha sonra R.D.K’nın babası R.K. de gözaltına alındı.
İlave Notlar: Olayın öğrenildiği andan itibaren Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğü uzmanlarınca aile ve çocukla ilgili sosyal, ekonomik ve psikolojik açıdan soruşturma ve inceleme başlatılmış.
Hak ihlalinin muhatabı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
Edirne İlinin İpsala İlçesinde 44 yaşındaki bir adamın, ortaokul öğrencisi 13 yaşındaki kıza okulun kalorifer dairesinde cinsel istismarda bulunduğu öne sürülerek gözaltına alındı. Şikâyetin ardından Jandarma birimleri taciz şüphelisi şahsı gözaltına aldılar.
İlave Notlar: Haberde ek olarak olayın geçtiğimiz yaz aylarında gerçekleştiği belirtilmiştir.
Hak ihlalinin muhatabı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
Şanlıurfa’da ilkokul 3’üncü sınıf öğrencisi kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen 60 yaşındaki öğretmen Cuma K., tutuklandı. Olay, Bahçelievler Mahallesi’ndeki Cengiz Topel İlkokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre, sınıf öğretmeni Cuma K., adı açıklanmayan 10 yaşındaki kız öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu gerekçesiyle okulda gözaltına alındı. Ailenin şikayeti üzerine gözaltına alındığı öğrenilen öğretmen Cuma K., emniyetteki ifadesinin ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklanarak cezaevine konuldu.
İlave Notlar:
Hak ihlalinin muhatabı: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
Aydın’ın Koçarlı ilçesindeki bir lisede çalışan hizmetli 46 yaşındaki M.A., kız öğrenciyi telefonla taciz ettiği iddiasıyla tutuklandı.. Koçarlı Anadolu Lisesi’nde okuyan bir kız öğrenci, Koçarlı Mustafa Keziban Küçükoğlu Çok Programlı Lisesi’nde hizmetli olarak çalışan M.A.’nın kendisine geçen 7 Nisan’da, telefonla tacizde bulunduğunu söyleyerek durumu babasına anlattı. Babanın polise giderek şikayetçi olması üzerine, M.A. gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.A. tutuklandı.
İlave Notlar: Cinsel taciz suçu, Türk Ceza Kanununun 105.maddesinde düzenleme alanı bulmuştur. Kanun koyucu, cinsel taciz suçunun işlenebilmesi için fiziksel bir temas aramamış, mağdurun cinsel amaçlı olarak taciz edilmesini suçun oluşması için yeterli görmüştür.
Hak ihlalinin muhatabı: Okul Müdürlüğü, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı
İhlalin kaldırılması için çalışan kişi/kurum/STK:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler:
1- Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi
2- BM Çocuk Hakları Bildirisi
3- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi (m.19, m.34, m.36)
4- Anayasa madde 42, devletin çocukları her türlü istismara ve şiddete karşı koruyucu tedbirler almak yükümlülüğüne ilişkin maddesi
5- Türk Ceza Kanunu madde 77/f )çocukların cinsel istismarının “İnsanlığa Karşı İşlenen Suçlar” kapsamında değerlendiren maddesi) ve m.10
SHD Çocuk Hakları İhlalleri Gözlemci Grubu
Yazıyı paylaş "SHD Çocuk Hakları Çalışma Grubu Nisan Ayı Raporunu Açıkladı"