Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır”: İşçiler ve Aileleri Dahil!
(İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden)
Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda zaten kötü olan durum yaşanmakta olan salgın hastalık nedeniyle daha da kötüleşmiş durumdadır. 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü vesilesiyle işçilerin sağlıklı ortamlarda çalışma, yaşamını ve sağlığını koruma haklarına bir kez daha dikkat çekmek istiyoruz.
Dünya genelinde insanlık Covid-19 salgınıyla mücadele ediyor. Türkiye’de de birçok faaliyet durduruldu ve belli yaş gruplarının evden çıkması yasaklandı. Ancak, salgın günlerinde çalışması gereken zorunlu işler dışında da pek çok sektörde faaliyet sürdürüldü. Hem bu sektörlerde çalışan işçiler hem de çalışması zorunlu olduğu halde yeterli önlemlerin alınmadığı işlerde çalışan işçiler virüs bulaşma riskini yoğun olarak yaşıyorlar. Yine bu işçilerin birlikte yaşadıkları aileleri de hastalık riskiyle karşı karşıya bırakıldı. Sermayenin çıkarlarını öne alan iktidar emekçilere uygun ve yeterli gelir güvencesi sağlama sorumluluğunu yerine getirmemektedir. Milyonlarca işçi ve düzensiz işlerde çalışan emekçi, yokluk ve yoksulluğun baskısı altında sağlığını riske sokan şartlarda çalışmak zorunda kalmaktadır.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin derleyebildiği verilere göre Türkiye’de 2010 yılının ilk üç ayında en az 356 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Yine İSİG verilerine Covid-19 kaynaklı ilk vakanın tespitinden sonraki 1 ay içinde (11 Mart-10 Nisan) en az 52 işçi salgın nedeniyle hayatını kaybetmiştir. DİSK’in tespitlerine göre, işçiler arasında Covid-19 pozitif vaka oranı Türkiye ortalamasının en az 3,2 katıdır.
Bu şartlar altında, 28 Nisan İş Cinayetlerinde Ölenleri Anma ve Yas Günü’nde “İş Cinayetlerinde Ölenleri An, Kalanlar İçin Mücadele Et” çağrısını tekrarlıyoruz.
Bizler sosyal hak savunucuları olarak işçilerin ve ailelerinin sağlıklı yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz.
28.04.2020
Sosyal Haklar Derneği