Aladağ Yurt Katliamı Davasının 2. Duruşması 17 Temmuzda Kozan Adliyesinde!

Basına ve Kamuoyuna Çağrı:
Aladağ Davasının İkinci Duruşması Başlıyor
Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016 tarihinde bir cemaate ait kaçak yurtta çıkan ve 11’i kız çocuğu 12 kişinin ölümüne, 16 çocuğun da yaralanmasına yol açan yangın ile ilgili ikinci dava 17 Temmuz 2017 Pazartesi Adana Kozan Adliyesi’nde görülecek.
30 Mayıs’ta görülen ilk duruşmada 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti. Fakat aradan bir hafta geçmeden bir ara kararla mahkeme sanıklardan Ramazan Dede’nin, tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Bir hafta içinde hangi şartların değiştiğini, ne olduğunu bilemiyoruz. Ama aynı gerekçelerle diğer sanıkların da tahliye edilmesinden endişe duyuyoruz.
Delil karartıyorlar, rüşvet veriyorlar, tehdit ediyorlar..!
Yanan yurt; keşif yapılmadan, bilirkişi raporlarına itirazımız varken ve mahkeme kararı olmaksızın yıkılmıştır. Aladağ Davasında Cumhuriyet tarihinin en büyük delil karartma olayı yaşanmıştır.
Sanık avukatları ailelerin haberi olmaksızın ailelerin hesabına para yatırdılar. Süleymancılar, köyleri gezerek aileleri davadan vazgeçirmek için tehdit ettiler. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi mahkeme çıkışında basının ve polislerin gözü önünde ailelere saldırma cüretini gösterdiler. Mahkeme ailelerin tehdit edildiklerine dair beyanları  üzerine Aladağ Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmaya karar verdi.
Baskılara, rüşvetlere ve tehditlere rağmen Aladağlı ailelerin gerek mahkemede verdikleri ifadelerde gerekse de kamuoyuna yansıyan beyanlarında dile getirdikleri talepleri nettir: Aileler çocuklarının ölmesine ya da yaralanmasına sebebiyet veren, ihmali bulunan, yaşa dışı yurdun faaliyetlerini görmezden gelen, kendilerini tarikat yurduna yönlendiren tüm kişilerin, bürokratların ve yerel idarecilerin cezalandırılmasını istemektedir.
Bizler, 11 kız çocuğumuzun öldüğü yangından sadece yurt ve dernek yöneticilerinin sorumlu olmadığını biliyoruz.
Bu yangına kadar gelen süreçte, yasalar gereği hiç olmaması gereken bu kaçak yurdun açılmasına izin veren bürokratlar; baştan savma denetimlerde eksikliklere göz yuman, görmezden gelen denetmenler; yoksul aileleri tarikat yurduna yönlendirenler; çocuğunu yurda vermek istemeyen ailelere “yurda vermek istemiyorsan ev tut” diyen yerel idareciler; küçük kız çocuklarına boylarından büyük yemek kazanlarını yıkatan, bulaşık yıkatan, tuvalet temizleten, “okuldaki eğitimi boş verin bizim verdiğimiz dini eğitim size yeter” diyen belletmenler; yurt kisvesi altında tarikat faaliyeti yürüten yurdun bağlı bulunduğu derneğin yöneticileri yargı sürecinin dışında tutulamazlar.  İhmalkâr davranan, görmezden gelen, bu felakete yol açan izinleri veren, ailelerin yoksulluğunu istismar eden kim varsa adalet karşısında hesap vermelidir. Dava bu yönde geliştirilmeli ve derinleştirilmelidir. Ancak bu şekilde başka Aladağların yaşanmasına mani olabiliriz.
Tüm yurttaşlarımızı 17 Temmuz 2017 Pazartesi günü Adana – Kozan Adliyesi’nde ailelerin yanında olmaya davaya sahip çıkmaya davet ediyoruz.
Sosyal Haklar Derneği
16.07.2017