Covid-19’a Karşı Hukuk Sistemimizde Alınan Tedbirler ve Sürelerin Durdurulması Taleplerimiz

Basına ve Kamuoyuna:

Covid-19’a Karşı Hukuk Sistemimizde Alınan Tedbirler ve Sürelerin Durdurulması Taleplerimiz

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından “Pandemi” ilan edilen COVİD-19 adlı virüsün sebebiyet verdiği salgın nedeniyle, Adalet Bakanlığı tarafından; adliye personeli, avukatlar, hakim ve savcılar ile vatandaşların hukuki işlerini sürdürürken başta Adliyelerde yapılacak duruşmalar ve işler olmak üzere çeşitli tedbirler alınmıştır.

Şu ana kadar alınan tedbirler şu şekilde;

1) Adliyeler, Bakanlık merkez teşkilatı, ilgili kurumlar ve ceza infaz kurumlarında dezenfeksiyon ve temizlik işlemleri rutin olarak yapılmasına,

2) Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı’nın zorunlu hizmetlerinin aksamaması için ihtiyaç duyulan asgari sayıda personel dışındakilerin bir hafta süreyle idari izinli sayılmasına, durumun bir hafta sonra yeniden değerlendirilmesine,

3) Hakimler ve Savcılar Kurulunun almış olduğu kararla 60 yaş ve üzeri Hakim ve Savcıların idari izinli sayılmalarına,

4) Virüs salgını sebebiyle, adli yardım mevzuatı gereği acil durumlar için ihtiyat akçesi olarak ayrılan dengeleme fonunun devreye sokulup, adli yardım hizmeti sunmuş ve alacaklarının ödenmesini bekleyen meslektaşlarımıza ödenmek üzere yine mevzuattaki oranlara uygun hazırlanmış ekli listedeki meblağlar barolarımızın hesaplarına yatırılmasına,

5) Türkiye Barolar Birliği tarafından, ceza ve tutukevlerindeki avukat görüşlerinin üç hafta ertelenmesinde fayda olduğunu belirten bir duyurunun Baro Başkanlarına gönderilmesine,

6) Daha önceden duruşma günü tayin edilmiş bulunan tüm davaların duruşmalarının 14 Nisan 2020 tarihinden bir sonraki güne talik edilmesine, (Bu tarih bazı adliyelerde 2 hafta olarak öngörülmüş ise de ertelemelerin 14 Nisan 2020 tarihinden sonra olacağı düşünülmektedir.)

7) Bu taliklerin yapılması için mahkemelere mazeret dilekçesi göndermesi gerekmeyeceğinin duyurulmasına,

8)Ertelenen duruşma günleri UYAP üzerinden öğrenilebileceği ve ortak bir karar olmamak üzere Mahkemelerin, başka yollarla da (SMS, e-tebligat) duyuru yapılacağına,

9) UYAP sistemi üzerinden dilekçe gönderilmesi konusunda herhangi bir kısıtlama olmadığına ancak bu süreçte kalemlerde de sınırlı eleman olacağından bu husus dikkate alınması gerektiğine,

10) Yasal gereklikler karşısında, tutuklu sanık bulunan dosyaların duruşmaları görüleceğine, Sanık/tanık dinleme, sorgu ve ifadeler SEGBİS yoluyla alınacağına ve Duruşmalarda yoğunluk olmaması için avukat dışında duruşmalara katılacak olanlar için “aleniyet” gözetilerek sınırlama getirilebileceğine,

11) Tutuksuz sanıklı ceza dosyaları da diğerleri gibi erteleneceğine,

12) Bu süreçte stajyer meslektaşlarımız için adliyelerde devam zorunluluğu aranmayacağına ve Meslektaşlarımızın sadece mahkeme değişim günü bu değişimi sağlamak üzere adliyeye gelmeleri gerektiğine karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığınca Ceza İnfaz Kurumlarında alınan tedbirler ise şu şekilde;

1) Cezaevi ve İnfaz Kurumlarına yeni girişlerde ön muayene ve kontrol yapılmasına, eğer herhangi bir hastalık belirtisi varsa kesinlikle kuruma kabul edilmemesine ve tedavisi için sağlık kurumlarına gönderilmelerine,

2) Hastalık belirtisi gözlemlenmeyen, ilk kez kuruma gelen tutuklu ve hükümlüler ise imkanlar dahilinde 14 gün süre ile ayrı bir bölümde tutulacağına,

3) İlk kabul işlemleri esnasında, tutuklu ve hükümlülerin son dönemde yurt dışına gidip gitmediği, kolluk marifetiyle tespit edilmesine,

4) Yüksek ateş, öksürük gibi rahatsızlıkları gözlemlenen tutuklu ve hükümlülerin gecikmeksizin hastaneye sevklerinin sağlanmasına ve tedavileri tamamlanan ve test sonuçları negatif çıkanlar kuruma kabul edilmesine,

5) Bütün ceza infaz kurumlarına yeteri kadar ateş ölçer, dezenfektan ve temizlik malzemesi temin edilmesine,

6) Salgın ihtimaline karşı bütün ceza infaz kurumlarında ilk müdahale esnasında gerekli olan tulum, maske, eldiven, gözlük, galoş, bone ve sıhhi önlük ihtiyacı giderilmesine,

7) Açık görüşler dahil tüm ziyaretlerin iki hafta süreyle ertelenmesine karar verildi.

Her ne kadar yukarıda açıklanan tedbirler alınmışsa da, fiilen karantina altındaki avukatlar ve vatandaşlar için yeni çalışma koşulları oluşmuş, toplum sağlığı açısından önemli olduğu da göz önünde bulundurularak, birçok kişi evden çalışma sistemine geçmiştir. Dolayısıyla adliyede görülecek işlerin yanı sıra, bu yeni çalışma koşulları hem avukatları hem de vatandaşları hem de mahkemeleri olağanüstü bir süreç ile ucu açık bir mücadeleye mecbur bırakmıştır.

Tüm bu sebeplerle yasal sürelerle sınırlandırılmış işler için, süre öngören

tebliği içeren elektronik tebligatların durdurulması da dahil olmak üzere hak kayıpları oluşmaması için derhal, başta Anayasa Mahkemesine başvurular olmak üzere adli ve idari yargıda sürelerin durdurulması veya uzatılması gerekmektedir.

Zira, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 16 Mart 2020 tarihi itibariyle altı aylık başvuru süresi ve diğer sürelerin bir ay uzatılmasına karar vermişti. AİHM alınan önlemleri “istisnai ve olağanüstü” önlemler olarak değerlendirdi. Uluslararası bir denetim mekanizması olarak görev yapan AİHM’in hukuki sürelerle ilgili kararı da dikkate alınarak, başta Anayasa Mahkemesine yapılacak bireysel başvurular olmak üzere, ihlal doğuran olaylar ve olgular çerçevesinde geri dönüşü imkansız hak kayıplarına sebebiyet verilmemesi açısından adli ve idari yargıda sürelerin durdurulması veya uzatılması gerekmektedir. Adalet Bakanlığı ve Anayasa Mahkemesi; derhal, gecikmeksizin hukuki sürelere ilişkin durdurma veya uzatılma kararını açıklamakla yükümlüdür.

Sosyal Hukuk Grubu

19.03.2020