Sosyal Mücadeleler Forumu Başlangıç Oturumu Sonuç Bildirisi

SOSYAL CİNAYET DÜZENİNE KARŞI BÜYÜK VE ETKİLİ BİR MÜCADELE İÇİN DAYANIŞMA AĞI ACİL BİR İHTİYAÇTIR
Ülkemiz zor ve karanlık günlerden geçiyor. Her şey adeta çöküyor. Siyasal rejim, yargı, eğitim, tarım, üretim…
“İnşaat ekonomisi” kentleri büyük bir  beton yığınına dönüştürürken, toplumsal yaşam erkek egemen tahakküm, gericilik ve şiddet sarmalında vahşice dönüşürken ülke içerde ve dışarıda fiili bir savaşın tam da göbeğinde duruyor. Darbe gerekçe yapılarak darbenin en büyüğü bizzat siyasal iktidar eliyle gerçekleştiriliyor.
Bütün yaşananlar toplumun farklı sınıf ve katmanlarında farklı sonuçlar yaratıyor. Neoliberalizmi kendisine rehber edinen siyasal iktidar, insanlığın yüzlerce yıllık mücadeleler sonucunda elde ettiği sosyal kazanımları her geçen gün budayarak emeği ile geçinen yurttaşlar için bir “sosyal cinayet” düzeni kuruyor.
Eğitimin dinselleştirilip özelleştirilerek piyasalaştırılmasının yarattığı tahribat derinleşiyor.
Sağlığın piyasaya teslimi ile herşey her geçen gün daha da erişilmez hale geliyor.
Elverişli bir konuta erişim hakkımızın, kentsel müştereklerimizin ve doğal varlıklarımızın son “sınırları” da krize karşı önlem alındığı iddiasıyla aşılıyor.
Yerinden yönetim ilkesinin belki de son kırıntıları salt siyasi gerekçelerle değil (görece) bakir alanlardaki ranta da el koymak için süpürülüyor.
Yeni sermaye rejimi, OHAL düzenini  “zincirlerinden kurtulmuş” bir yürütmenin koçbaşı olarak kullanarak sürgit bir diktatörlüğe doğru yürüyor.
Adına “Yeni Anayasa” dedikleri, yurttaşların haklarından değil ancak yükümlülüklerinden söz edilen bir demokrasi… anayasasız hukuk düzeni!
Ancak, bu topyekün saldırı dalgası karşısında, sosyal mücadele yürüten güçler dağınık ve parçalı halde. Gerek coğrafi düzeyde gerek mücadele zeminleri düzeyinde var olan grupların, ülke çapında asgari ortak bir mücadele programı üzerinde anlaşması ve etkili bir sosyal mücadele örgütü yaratılması gerekli hatta zorunlu görünmektedir.
Doğumdan ölüme yaşamın her alanında eşitsizliğe, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, aldatmalara,  tehditlere, baskılara karşı ortak bir denetleme, dayanışma ve direnme ağına duyulan gereksinim artık yakıcıdır.
Sosyal Mücadeleler Forumu başlangıç oturumu, böylesi bir sürecin ilk adımlarından birisi olarak, sosyal mücadele alanlarından gelen bireyler, sendika, dernek, platform vb. dayanışma ve meslek örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilmiş ve aşağıdaki kararlar alınmıştır:
İşyerlerinde, yerleşim merkezlerinde, yaşamın her alanında sürmekte olan sosyal direniş mücadeleleri ve örgütlenmelerin koordinasyonu, iletişim ve dayanışma ağının inşası acil ve ertelenemez bir görevdir.
İletişim ve dayanışma tümüyle Sosyal Mücadeleler odaklı olmalı, en geniş kapsayıcılığa sahip olmalıdır.
Bir Sosyal Mücadeleler İletişim ve Dayanışma Ağının kurulması en acil adımlardan birisidir.
Hayatın her alanında toplumsal denetim bilinci ve araçlarının oluşturulması gerekmektedir.
Başlangıç Oturumundaki sonuçlar temelinde Birinci Sosyal Mücadeleler Forumu daha geniş bir katılımla, aşağıdaki sorulara yanıt bulmak ve uygulamaya yönelik kararlar almak için 10 Aralık 2016 Cumartesi günü gerçekleştirilmelidir.
o   Sosyal mücadele yürüten yapı, grup ve bireylerin yanyana gelerek ortak bir mücadele yürütebilmelerini sağlayacak, herkesin kendi özgün hal ve mücadele iddialarını korurken yürütülen mücadelelerin ortak bir havuza akmasına olanak verecek bir “mücadele programı”nın köşe taşları neler olabilir?
o   Sosyal mücadeleler açısından önümüzdeki süreçte hangi yeni olanaklar ve kısıtlılıklar önümüzde durmaktadır? Bu çeşitli mücadele alanları içerisinde neoliberal saldırıları ve siyasal iktidarı geriletebilecek hangi temel mücadele alanlarına daha fazla yığınak yapılmalıdır?
o   Böylesi bir ortak zeminin taşıyıcısı olabilecek, her biri birbirinden kıymetli mücadele pratiklerini ortak bir mücadeleye sürekli, kalıcı ve bütünlüklü olarak yöneltebilecek demokratik, aşağıdan yukarıya örgütlenmiş, katılımcı ve kapsayıcı bir örgütlenme zemini nasıl inşa edilebilir? Çalışma tarzı ne olmalıdır?
Sosyal Mücadeleler Forumu bu sorulara asgari düzeyde yanıt verebildiği oranda kendi yol haritasını belirleyerek ortak bir mücadele zemini de yaratmaya aday olacaktır.
Sosyal Mücadeleler Forumu
15 Ekim 2016 Cumartesi günü Taksim Hill Otel’de gerçekleştirilen ve tüm gün süren, sıfırıncı forum dediğimiz ve Sosyal Mücadeleler Forumu başlangıç oturumunun metnidir.