Halk Sağlığını Tehdit Eden İlaç Krizine Karşı Acilen Harekete Geçilmelidir
Halk Sağlığını Tehdit Eden İlaç Krizine Karşı Acilen Harekete Geçilmelidir
Ekonomik krizin sonuçları gün geçtikçe farklı alanlarda kendisini gösteriyor. Gün geçtikçe büyüyen en önemli sorunlardan biri de ilaç ve sağlık alanında yaşanan sorunlar. Görünür olan market, pazar fiyatları ve faturalara yansıması olsa da hayati olan kısım budur. Bir süredir bazı ilaçlar piyasada olmadığı veya kısıtlı miktarda olduğu için ilaç bulmakta sorun yaşandığı biliniyordu. Şu günlerde ise ilaç krizi artık hayati önemi olan ilaçlara ve kemoterapi ilaçları gibi kritik ilaç gruplarına kadar ulaştı. Her gün yeni bir ilaç piyasada tükeniyor veya çok az miktarda bulunabiliyor (cisplatin, methotrexate, dakarbazin, mesna, okzaliplatin grubu, paklitaksel grubu gibi kemoterapi ilaçları başta olmak üzere).Tedavisi hiçbir şekilde kesintiye uğramaması gereken, yaşamak için zamanla yarışan hastalar ilaç bulmakta sorun yaşıyor.
Ne oldu?
-Şubat 2018’de Sağlık Bakanlığı ile 1 Euro=2,69 TL üzerinden anlaşma sağlayan firmalar dövizin artmasıyla hammadde temini ve üretim sıkıntısına girmeye başladı.
-Bekledikleri artışı alamayan firmalar var olan stoklarını tüketmeye ve yeni üretim yapıp yapmama konusunda belirsizlik yaşamaya başladı.
-Yeni ekonomik programdaki sağlıkta tasarruf açıklamasının ardından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu fiyatı düşecek ilaç listesi yayınladı ve bu listede pek çok kemoterapi ilacı, destek tedavisi ilaçları ve kritik ilaçlar bulunuyor. 18 Aralık 2018’te yürürlüğe girecek yeni fiyatlar karşısında fiyat düşüşü alan firmaların ne yapacağı bilinmiyor.
-Fiyat düşüşü alan firmaların ve diğer firmaların stok-üretim ve 2019 yılı için ne yapacağı konusunda herhangi bir açıklama yapılmıyor.
-Eşdeğer ilaç gruplarına yönelen SGK, anlaşmalı hastane ve eczaneler SGK’nın düşük fiyat uygulamasıyla zarar etme noktasına geliyor.
-Fiyatlandırma politikaları sadece ilaçta değil tıbbi malzeme ve sarf malzemelerinde de krize yol açıyor. Ameliyat, anjio gibi işlemleri yapamaz noktaya gelen kurumlar her geçen gün artıyor.
-İlaç dağıtım kanalları eczane ve hastanelere yaptıkları iskonto oranlarında ve ödeme vadelerinde kısıtlamaya gidiyor. Bu da eczanelerin, kamu ve özel hastanelerin zarar etmesine neden oluyor.
Sağlık Hakkı En Temel Haktır, Gaspedilemez!
İlaç krizi hasta ve sağlık çalışanları arasında bu kadar ciddi noktalarda yaşanırken konuyla ilgili ne Sağlık Bakanlığı ne de ilaç firmaları tarafından herhangi bir resmi açıklama yapılmamaktadır. İlaç krizinin nasıl çözüleceği, ne tür tedbirler alınacağı ve planlama konusunda hiçbir somut adım atılmamıştır.
Halk sağlığını hiçe sayan ekonomik tedbirler ve ilaç-tıbbi malzeme fiyatlandırma politikalarına derhal son verilmelidir. İlgili meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek acilen bir program çıkarmalıdır. İlaç üreticileri, ilaç dağıtım kanalları var olan stoklarını ve üretim planlarını açıklamalıdır.
İlaç yokluğundan ölümler yaşanmadan acil tedbirler alınmalıdır. Sağlık hakkı en temel haktır ve herkes için eşit, ulaşılabilir, ücretsiz olmalıdır.
Özlem Dündar
Sosyal Haklar Derneği Sağlık Hakkı Çalışma Grubu Üyesi
08.10.2018
Yazıyı paylaş "Halk Sağlığını Tehdit Eden İlaç Krizine Karşı Acilen Harekete Geçilmelidir"