Devletin ulaşamadığı Aladağ’a SHD ulaştı – Mezopotamya Haber Ajansı
SHD üyeleri, Aladağ yurt faciasında yakınlarını ve arkadaşlarını kaybeden çocukların katılımıyla bu yıl ikinci kez yaz okulu düzenliyor. SHD üyesi Özlem Dündar, “Devletin ‘ulaşılamaz, okul yapılamaz, öğretmen gönderilemez’ dediği yere bunların yapılabileceğini göstermiş olduk” dedi.
Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016 tarihinde Süleymancılar cemaatine ait Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Ortaöğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda çıkan yangında 11’i çocuk 12 kişi yaşamını yitirdi, 24 öğrenci ise yaralanmıştı. Sosyal Haklar Derneği (SHD) üyeleri, yangın faciasında yakınlarını ve arkadaşlarını kaybeden çocukların katılımıyla bu yıl ikinci kez yaz okulu düzenliyor. SHD, gönüllü psikolog ve eğitmenlerin katılımı ile 6 gün sürecek etkinliklerle çocukların gelişimlerine sosyal ve kültürel açıdan destek olmak, onlara moral ve motivasyon desteği sağlamayı amaçlıyor. Yaz okulunda resim, eğlenceli matematik, fizik, spor, doğa, müzik, drama ve tarih gibi atölyeler gerçekleştirilecek.
HERKES ETKİLENDİ
Yaz okuluna dair bilgi veren SHD üyesi Özlem Dündar, Aladağ ve Soma’da yaz okullarını düzenlediklerini ve Aladağ’da ise bu yıl ikincisini 6 Ağustos’ta Aladağ’ın dağ köyü olan Köprücük Köyü’nde yapılacağını söyledi. Aladağlı ailelerle ve çocuklarla hastane sürecinde temaslarının başladığını dile getiren Dündar, Aladağ davasının devam ettiğini ve sürecin takipçisi olduklarını belirtti. Dündar, “Biz daha önce Soma’da madenci çocukları için yaz okulu yapmıştık. Sonrasında da Aladağ’da da yapalım diye karar verdik. Sonuçta travma yaşayan bir köy var. Sadece mağdur olan o çocuklar değil, o köydeki diğer çocuklarda bir şekilde olayın etkisiyle bundan etkileniyorlar. Bu çocuklar ilkokuldan sonra köyde okul olmadığı için yatılı okumak zorundalar. Yurtlarda kalmak zorundalar. Bir kısmı Aladağ’da bir kısmı ise Kozan’da YİBO’da okuyorlar. Dolayısıyla bu yaz okulu yapma fikrini de onların kendi köyünde, bulundukları yerde, yaşam alanlarında yapmanın en uygun olacağını düşündük” diye belirtti.
ÇOCUKLAR TARİKAT YURTLARINA MECBUR DEĞİL
Köylerde ulaşımın olmadığını ve çocukların ve ailelerin zor koşullarda yaşadığını hatırlatan Dündar, köyde okul olmadığı için çocukların kendi köylerinde yaşamayıp YİBO’larda okumak zorunda kaldığına dikkat çekti. İki dağ yakasında bulunan 4 köyde 120 kişinin katılımıyla 4 günlük yaz okulunu geçen yıl gerçekleştirdiklerini anımsatan Dündar, yaz okulu öncesi tek tek evleri ziyaret edip, çocukları ve ailelerini yaz okuluna davet ettiklerini dile getirdi. “Devletin bir şekilde ‘ulaşılamaz okul yapılamaz, öğretmen gönderilemez’ dediği yerlere bunların yapılabileceğini bizler yaparak göstermiş olduk. Çok kısıtlı imkanlarla gönüllülerin bağışlarıyla, kendi imkanlarımızla yaptık bunu. İstenirse her yerde bu yapılabilir” diyen Dündar, “Bu çocuklar tarikat yurtlarına mecbur değil. Bu karanlık güçlere mecbur değil. Tüm bunlar hepimizin bildiği gibi planlı bir işin parçası. Ailelere de bunu çok iyi gösterebildiğimizi düşünüyorum” diye konuştu.
BİLİMSELLİKTEN UZAK BİR EĞİTİM
Dündar, şöyle devam etti: “Geçen yıl bizim orada yaz okulu yapabileceğimizi ve gidebileceğimizi duyup inanmayan çocuklar olduğunu duymuştuk. Köyde okul yok, sağlık ocağı yok, doktor yok, öğretmen yok, bakkal dükkanı bile yok. Kimsenin gidip gelmediği köylerde biri dışarıdan gelince zaten garip karşılanıyor orada. Birde biz oraya öğretmenlerle, boya kalemleriyle, psikolog ekipleriyle beraber gidince onlarda çok şaşırdı. Ama çok eğlendikleri bir ortam oluştu. Geçen sene bunun yapılacağına inanmayan çocuklar, bu sene ilkokul öğretmenlerine bizleri sormuşlar. Çocuklar, ‘yine gelecekler mi, yaz okulu yapacaklar mı?’ diye. Biz bu sene tekrar gideceğiz. 6 gün yaz kursumuzu yapmaya düşünüyoruz. Amacımız şu çocuklarla hem iletişimi sağlayabilmek, hem de onların birbirleriyle vakit geçirebilmelerini istiyoruz. Eğitim sisteminin dayattığı bir model var. Kız çocuklarını ve erkek çocuklarını ayırmaya çalışan. Kız çocuklarını geride tutan, bilimsellikten uzak sanattan uzak bir anlayış var. Bizde eğitimin böyle olmayacağını kız ve erkek çocuklarının el ele tutuşarak eğlenerek oyun oynayabileceğini, eğitim alabileceklerini, kendilerini ifade edebileceklerini göstermek istedik. Bizim yaz okulu ve çocuklara yönelik yaptığımız işlerin esas mantığını oluşturuyordu. Başka bir dünya için, yani onların gördüğü eğitim sisteminden onların belki de duydukları hurafelerden faklı bir şeyleri onlara göstermekti. Bunda da başarılı olduğumuza inanıyorum” dedi.
ULAŞIM ZOR
Geçen yıl yaz okullarına gelmek isteyen çocukları kendi araçlarıyla zor şartlarda getirdiklerini ifade eden Dündar, bu yıl da yaz okuluna 120’den fazla çocuk beklediklerini belirtti. Belediyelere başvuru yaptıklarını ve yaz okuluna servis kaldırılmasını talep ettiklerini anlatan Dündar, geçen yıl Aladağ’ın köylerinin keman sesiyle yankılandığını ve bu yıl da bir müzik atölyesi düzenlemek istediklerini söyledi. Dündar, yaz okulunda, eğlenceli matematik, fizik, spor, doğa, tarih, dram, resim, boyama, hikaye anlatımı, müzik ve psikolog gözetiminde oyunlarla terapi atölyelerinin olacağını kaydetti.