SHD’den Basına ve Kamuoyuna; Aladağ Davasının Üçüncü Duruşması Başlıyor!

Basına ve Kamuoyuna
Aladağ Davasının Üçüncü Duruşması Başlıyor!
Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016 tarihinde bir cemaate ait kaçak yurtta çıkan ve 11’i kız çocuğu 12 kişinin ölümüne, 16 çocuğun da yaralanmasına yol açan yangın ile ilgili üçüncü dava 09 Ekim 2017 Pazartesi Adana Kozan Adliyesi’nde görülecek.
Delil kararttılar
12 yurttaşımızın öldüğü Aladağ’daki yurdu ilk duruşma gerçekleşmeden yıktılar. Bir bina ancak belediyenin izniyle yıkılabilir fakat dava dosyasında böyle bir belge yok. Yanan yurt, keşif yapılmadan, bilirkişi raporlarına itirazımız varken ve mahkeme kararı olmaksızın yıkılmıştır. Böylece yargılama devam ederken mahkemenin yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırmasının önüne geçilmiş,  Cumhuriyet tarihinin en büyük delil karartması gerçekleşmiş oldu.
Bir sanık tahliye edildi
30 Mayıs 2017’de görülen ilk duruşmada 7 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilmişti. Fakat aradan bir hafta geçmeden bir ara kararla mahkeme sanıklardan Ramazan Dede’in, tutuksuz yargılanmasına karar verdi. Bir hafta içinde hangi şartların değiştiğini, ne olduğunu bilemiyoruz. Davada altısı tutuklu biri tutuksuz yedi sanık yargılanıyor.
Bürokratlara kınama ve maaş kesme cezası
11’i çocuk 12 kişinin yanarak öldüğü ‘Süleymancılara’ ait öğrenci yurduna aileleri yönlendiren İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş hakkındaki milli eğitim müfettişleri tarafından yapılan idari soruşturmanın sonucu belli oldu. Ailelerin, hakkında “Bizi yurda yönlendirdi” şikâyetini yaptığı Aktaş’a kınama cezası verildi. Faciadan önce yurtta yapılan denetimde, önlemler alınmış gibi sahte rapor düzenleyen, kaymakamlık görevlisi Cihan Ünal ve İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Davut Gökçeli adlı iki memura ise birer günlük maaş kesim cezası verildi.
Belletmenler soruşturma dışı
Yurtta yasadışı bir şekilde çalışan, çocuklara iş yaptıran, çocuklara dini eğitim veren, söz konusu tarikata üyelik dışında hiçbir vasıfları bulunmayan belletmenler soruşturulmadı, dosyaya dahil edilmedi. Oysa bilirkişi raporları belletmenlerin yangın çıktığı esnada soğukkanlı davranabilselerdi çocukların yurttan sağ kurtulabileceğini söylüyor. Dosyaya dahil edilmeyen belletmenler, yangını itfaiyeye bildirmediler. Çocukların ölümünden yargılanan sanıklar kadar belletmenler de sorumludur.
Baroların ve DKÖ’lerin davaya katılma talepleri reddedildi
İlk duruşmada katılma talebinde bulunan Barolar’ın talepleri mahkeme heyeti tarafından kabul edilmişti. Fakat ikinci duruşmada mahkeme heyeti sanık avukatların itirazı üzerine bu kararından döndü. Ayrıca katılma talebinde bulunan birçok Demokratik Kitle Örgütü’nün de talepleri reddedildi.
Rüşvet verdiler, tehdit ettiler
Sanık avukatları ailelerin haberi olmaksızın ailelerin hesabına para yatırdılar. Süleymancılar, köyleri gezerek aileleri davadan vazgeçirmek için tehdit ettiler. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi mahkeme çıkışında basının ve polislerin gözü önünde ailelere saldırma cüretini gösterdiler.
Baskılara, rüşvetlere ve tehditlere rağmen Aladağlı ailelerin gerek mahkemede verdikleri ifadelerde gerekse de kamuoyuna yansıyan beyanlarında dile getirdikleri talepleri nettir: Aileler çocuklarının ölmesine ya da yaralanmasına sebebiyet veren, ihmali bulunan, yaşa dışı yurdun faaliyetlerini görmezden gelen, kendilerini tarikat yurduna yönlendiren tüm kişilerin, bürokratların ve yerel idarecilerin cezalandırılmasını istemektedir.
Aladağlı aileler ancak bu şekilde başka Aladağlar’ın önüne geçilebileceği biliyor ve davalarına sahip çıkıyorlar.
Biz de, laik kamusal eğitim talep eden tüm yurttaşlarımızı 09 Ekim 2017 Pazartesi günü Adana – Kozan Adliyesi’nde ailelerin yanında olmaya davaya sahip çıkmaya davet ediyoruz.
#AladağİçinAdalet
Sosyal Haklar Derneği
5 Ekim 2017