SHD: Aladağ Yurt Yangını Davası Başladı, Ailelerin Sonuna Kadar Yanındayız

#AladağİçinAdalet davamız başladı.
Sosyal Haklar Derneği üyeleri ve aileler yürüyüş ve basın açıklaması yaptıktan sonra duruşma salonuna geçtiler.Ancak Kozan Ağır Ceza Mahkeme salonu küçük olduğu için Ticaret Odası’nda yapılacak duruşma.
Dava ile ilgili gelişmeleri twitterda @sosyalhukuk ve @sosyalhaklar hesaplarından takip edebilirsiniz.
Sosyal Hukuk twitter hesabından duruşma ile ilgili paylaşılan gelişmeler:
Davaya yurttaşların, baroların ve farklı kurumların yoğun katılımı var, az sonra duruşma başlıyor
Davası başladı! Sanıklar yerlerine alındı. Yoklama yapılıyor
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı duruşmaya katılmadı!
Sanıkların kimlik tespitine geçildi
İddianame özeti okundu. Müşteki vekilleri, sanık müdafileri açısından menfaat çatışması iddialarını açıklamaya başladılar.
  Dava avukatlarından Can Atalay: Menfaat çatışması giderilmeden sanıkların sorgusuna geçilmesi, kendileri adına mağduriyet yaratacaktır.
Müşteki ve mağdur vekillerinin beyanları üzerine Der. Bşk. sanık İsmail Uğur’un müdafi Av.Ahmet Gökçen vekillikten çekildi
Sanık müdafileri teker teker menfaat çatışması olan sanıkların vekilliklerinden çekildiklerini beyan etmeye başladılar.
Duruşma, Ticaret Odası konferans salonunda yapıldığı için SEGBİS kullanılamıyor. Kamera kaydı yapılacak.
Sanıklar teker teker söz alarak, savunmalarına başladılar. Yurt müdürü: Yangın iç tesisattan değil, ana panodan çıkmıştır.
Yurt müdürü:Yangın tatbikatı yapılmadı.Yangın merdiveni kapıları açıktı ve kolları üzerindeydi.Çocuklar oynarken düşürmüşlerdir
Sanık müdafinin sorusuna mağdur vekilleri yönlendirme olduğu ve teknik bilgi gerektirdiği için itiraz ettiler.
Müşteki vekili Av. Deniz Eylem Coşkun: Dosya içindeki beyanlar ile yurt müdürünün beyanları çelişkilidir.
Mahkeme başkanının ısrarla reddetmesine rağmen, sanık müdafileri itfaiyenin “sepetli merdiveni” olup olmadığını soruyorlar
Dinlenen tüm sanıklar, sorumluluğun itfaiyede olduğunu ileri sürüyorlar…
Mağdur vekillerinin CMK.201’e göre doğrudan sorgusu sırasında sanık müdafileri tarafından söz kesilerek müdahale ediliyor.
Sanık müdafileri, konferans salonunun oturma düzeninden yararlanarak, sanıklara vermeleri gereken cevapları fısıldıyorlar
Sanık müdafilerinin yasaya aykırı müdahalelerine müşteki vekilleri itiraz edince duruşmaya ara verildi
Mağdur çocukların dinlenilmesine geçildi. Mağdur Çocuk: “3. kattaydım, pencereye koştum, önce arkadaşlarım sonra ben aşağı atladık.”
 Mağdur çocuk:”Kapılar plastikti, yangın kapılarının kilitli olduğunu bilirdik. Anahtarlar kapının üstünde değildi, yinede denedim,açılmadı.”
Mağdur çocuk:”Bağırdık, kimse duymadı. Arkadaşım aşağı atladı. Kapılar kilitliydi. Ben de camdan atladım, yaralandım.”
Mağdur çocuk: “Hiç yangın tatbikatı yapmadık.”
Mağdur çocuk:”Patlama sesi duyduk, elektrikler kesildi.Yangın merdiveni kitliydi.Sonra arkadaşlarm aşağı atlamaya başladı.”
Mağdur çocuk:”Yangın merdivenleri geldiğimden beri (2 yıldır) kilitliydi. Hiçbir zaman açıldığını hatırlamıyorum.”
Mağdur çocuk: “Bağırdık, çığlık attık, kimse duymadı. Arkadaşlarım teker teker aşağı atlamaya başladı.”
Mağdur baba:”Muhtarımız kızlarımızı o yurda yazdırmamızı söyledi.Bu yurtta bir kızımı hayatını kaybetti, diğeri yaralandı.”
Mağdur baba:”Milli eğitim müdürü bizi yurda yönlendirdi. Kızım canlı gitti, kilitli kapılar yüzünden öldü.”
Mağdur anne: “Kızım bana sürekli şalterlerin attığını söylüyordu.”
Mağdur baba: “Yurtta, bir odada 30-40 yatak vardı. Bizi bu yurda ilçe milli eğitim müdürü yönlendirdi.”
Mağdur anne:”Yurt görevlileri sürekli kızlarnızı bizim yurdumuza verin diye kapımza geliyordu.Tüm sanıklar yalan söylüyor.”
Mağdur anne: “Bunların (derneğin) adamları, köylerimize gelip bizi tehdit ediyorlar, para teklif ediyorlar.”
Mağdur baba: “En az bu sanıklar kadar, hepimizi bu yurda yönlendiren ilçe milli eğitim müdürü ve diğerleri de sorumludur.”
Mağdur anne: “Kızım en son geldiğinde ağladı, geri gitmek istemedi. Gitti, bir daha geri gelmedi.”
Mağdur anne: “Tüm yavrular benim yavrumdu. Benim o yurtta 12 çocuğum öldü.”
Mağdur baba: “Okul müdürü ve ilçe milli eğitim müdürü bizi yurda yönlendirdi. Bu sanıkların tamamı suçludur.”
Mağdur baba: “Benim can güvenliğim yok, muhtarlar beni tehdit ediyor. Bu yurt Süleymancılarındır dedirtmiyorlar.”
 Aileler tek tek söz alıp şikayetçi olduklarını ve davaya katılım taleplerinini iletiyorlar.
 Çocuğunu kaybetmiş kadınlar ısrarla söz isteyip konuşma yapıyorlar
 Konuşan aileler ısrarla milli eğitimi işaret ediyorlar. Sonuna kadar sikayetciyiz diyorlar
 Adana Barosu Başkanı’nın konuşmasına sanık avukatları müdahale ediyor.
 Hakim: “Cemaatin ifade özgürlüğü kapsamında fikirlerini yayma faaliyeti yaptığı için yangın dışında konuşmayalım”
 İzmir,Adana, Ankara Baro Başkanları davaya katılım talebinde bulundular.
 Trabzon Barosu Temsilcisi: Eğitim hakkımız için yaşam halkımızdan vazgecmeyeceğimiz bir ülke istiyoruz.
 Savcı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin davam etmesini istedi.
 Savcı, Adana Barosunun ek iddianame talebinin reddini istedi.
 Yurt Müdürü; bilirkişi raporlarına, yaralı çocukların ifadelerine rağmen hala yangın merdivenlerinin açık olduğunu söylüyor.
 Sanık Avukatı: Baroların katılım taleplerinin reddedilmesini istedi.
 Avukat Evren İşler: Dosyada denetim raporlarında eksiklik var. Tüm denetim raporlarının Milli Eğitim’den istenmesini ve Derneğin hesap hareketlerinin de bankadan istenmesini talep ediyoruz.
  Avukat Can Atalay: Yanarak ölen çocuk bedenleri satılık değildir…  TC kimlik numaralarından hesap numarası bulan örgütlü bir yapı var karşımızda,Süleymancılar…Sanık yakınları; ailelere davadan vazgeçmeleri için baskı yapıyor. Kamusal laiklik eğitimin yerine getirilmemesinden dolayı bu olay gerçekleşti. Yanan yurt yıkılmış. Hukuk tarihinde böyle bir delil karartma olamaz.
 Sanık avukatı: tüm kamu binalarında ihmaller var. Bu bir gerçek. Ben 6 aydır çocuklar için ağlıyorum. Tüm baro başkanları burada. Allah için söylesinler ne zaman yangın tatbikatı yapmışlar.
 Sanık avukatı: tutukluların tahliyesini istedi.
 Sanık avukatı: Milli Eğitimden izinli bir yurttur. Milli Eğitim yurda izin alınırken yangına karşı güvenli olduğu için izin verildi. Dernek yönetim kuruluna denetimler sonucunda şimdiye kadar herhangi bir eksiklik bildirilmedi. Devletin tüm sorumsuzluğunu sanıklara mı yükleyecegiz.
 Sanık avukatları tutukluların adli kontrol kaydıyla serbest bırakılmalarını talep ediyorlar
 Sanık avukatı: yurt yönetimi yangını önlemek ve tedbir almakla yükümlüdür. Dernek yönetiminin bir ihmali yoktur.
 Sanık avukatı yurdu uçak şirketlerine benzetti. Hangi uçak şirketi kaza yaşamamıştır.
 Dernek yöneticilerinin avukatları : dernek yönetimi ile yurt yönetimi farklıdır. Sorumluluk yurt yönetimindedir.
 Karar : Tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına; Ailelere davadan vazgeçmeleri konusundaki tehditler hakkında Aladağ Savcılığına suç duyurusuna bulunulmasına; davanın 17 temmuz’da devamına karar verildi.

 

Devamı için twitter hesabını takip ediniz:   @sosyalhukuk

 

30.05.2017