2017 Ocak Ayı Sosyal Hak İhlalleri / Ekoloji

Anayasa Madde 56: “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir…”

Anayasa’nın 56. Maddesi ile insana ve insanla birlikte bu dünyayı paylaşan tüm varlıkların sağlıklı ve dengeli yaşama hakkı; sosyal hak ihlallerinin en yoğun yaşandığı alanlardaki en güçlü hak ihlali ve hak mücadelesi başlığıdır.

DİLOVASI’NDA YAKIT SIZINTISI  

KONU: 12 Ocak 2017 tarihinde Dilovası’nda bulunan Polisan Holding’e ait Poliport Limanı’nda bir yakıt tankında yaşanan sızıntı kirliliğe yol açtı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, limandan denize 90-100 ton civarında fuel oil döküldüğünü açıkladı. İzmit Körfezi’nde 28 bölgede ortaya çıkan deniz kirliliği, Derince, Adalar, Tuzla, Pendik ve Yalova’nın Altınova bölgesinde bulunan, Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınan Hersek Lagünü’ne kadar ulaştı.

Denizde yaşanan kirlilik nedeniyle Körfez bölgesinde denizdeki kuşlar petrole bulandı. Aralarında yeşilbaş ördek, karabatak, balıkçıl, sakarmeke de bulunan 306 deniz canlısının öldüğü tespit edildi.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 –

Çevre hakkı ihlali:  Çevre Kanunu 2872, Madde 1 (1)

Sağlıklı gıda hakkı ihlali: Çevre Kanunu 2872, Madde 9, h, (2)

Sucul yaşam hakkının ihlali: Ramsar Sözleşmesi ve Su Havzalarının Korunması Yönetmeliği – Sayı 28444, Madde 1 (3)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Su İşleri Bölge Müdürlüğü.

Muhatap Toplum Kuruluşu: Yalova Çevre Platformu

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kirliliğe neden olan ve bunu kabul eden Poliport isimli firmaya  2 milyon 100 bin liralık ceza kesti.

Orman Su İşleri Kocaeli Şube Müdürlüğün firma hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.

13-29 Ocak tarihleri arasından ölen ve zarar gören toplam 439 adet su kuşu için Kara Avcılığı Kanunu  (4) gereğince 227 bin 800 TL tazminat cezası uygulandı.

Marmara Denizi’nde kirliliğin görüldüğü 28 ayrı yerden numune alınarak – kirlenmenin yalnızca Poliport sızıntısından olup olmadığının araştırılması için – TÜBİTAK’a gönderildi. Analiz sonuçları halen daha açıklanmadı.

Darıca Faruk Yalçın Hayvanat Bahçesinde bakım ve tedavileri tamamlanan 133 deniz kuşunun tedavisi tamamlanarak doğaya salındı.

Takip edilmesi gereken:

Yüzeyin yanısıra denizin altındaki kirliliğin takibi; denizin dibine çöken petrol sızıntısının temizlenmesi.

Marmara denizi balıkları ve bu balıklarla beslenenlerin nasıl etkileneceği.

28 bölgeden alınan numuneler sözkonusu firmaya ait değilse kaynağının araştırılması.

Denize fuel oil karıştığı iddia edilen tanklarda önleyici havuz sizteminin bulunmaması nedeniyle bu kirliliğin olduğu iddiası ve bu havuz sisteminin yapılmasının takibi.

 

KAZDAĞLARI’NI ETKİLEYECEK ÇIRPILAR TERMİK SANTRALİ

KONU: Çanakkale’ ye bağlı Yenice İlçesinin Çırpılar Köyü yakınlarında yapılması planlanan Çırpılar Termik Santrali, Kül Depolama Sahası, Kömür İşletme ile Kırma Eleme Tesisi Projesi İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısına TTB, TEMA, Greenpeace ve Kazdağı Koruma Derneği gibi sağlık ve çevre örgütlerinin katılma talebi reddedildi.

AÇIKLAMA:

Söz konusu proje 100.000’lik çevre planlarında “enerji alanı” olarak belirlenmemiş. Santral ile Avunya ovasının tarım alanlarının, bölgedeki göletlerin ve derelerin ve Bandırma’ya içme suyu sağlayan Gönen Barajının kirleneceği, içme ve kullanma suyu havzalarında böyle bir projenin gerçekleştirilmesinin insan sağlığı açısından sakıncalı olduğu çevre koruma kuruluşlarınca ifade ediliyor. Çanakkale civarında daha 14 termik santral projesi bulunuyor. Bölgede 72 muhtarından 65’i projeye karşı imza verdi ve bu dilekçeleri Cumhurbaşkanlığı ve ilgili tüm bakanlılara teslim etti. Bölge halkından 1500 imzalı dilekçe Komisyon Başkanına teslim edildi.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Bilgi Edinme hakkı ihlali – 29186 sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği (5)

Çevre hakkı ihlali:  Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Taşzemin İnşaat.

Muhatap Toplum Kuruluşu: İda Dayanışma Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, Yeşil Yenice Dayanışması, Yuva Derneği ve 350 Ankara, TTB, TEMA, Greenpeace

Konuyla İlgili Gelişmeler: 11 Ocak 2017’de Ankara’da gerçekleştirileceği duyurulan toplantı hava muhalefeti nedeniyle ertelendi.

Takip Edilmesi Gerekenler:

Bir sonraki İDK’nın ne zaman yapılacağı ve sivil toplum temsilcilerinin ekoloji ve çevre örgütlerinin kurum ve kuruluşlarının katılımının sağlanması.

Köylülerin bilgilendirilmesi ve yalnız bırakılmaması.

 

MUNZUR VADİSİ HES İNŞAATLARI

KONU: Munzur Vadisi Millî Parkı’na yapılması planlanan baraj ve HES projeleri için acele kamulaştırma kararı verildi. Bakanlar kurulunca 28/11/2016 tarihinde alınan karar verilmiştir 13 Ocak 2017 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Böylece Munzur Vadisi’nde bulunan Akyayık, AşağıTorunoba, Çemberlitaş, Güney Konak, Sarıtosun, Yaylagünü ve Yoncalı köylerinde birçok alan kamulaştırılmış oldu.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Taşzemin İnşaat.

Muhatap Toplum Kuruluşu: Munzur Çevre Koruma Derneği

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler: Anılan köylerde yaşanacak Yaşam Alanı Hakkı İhlallerinin takibi ve detaylandırılması. Topraksızlaştırma, evsizleştirme, işsizlik, göç, çocukların eğitimleri, ulaşım yollarının durumu, tarım alanlarının kaybı, doğal yaşam alanlarının kaybı, tehlike altındaki fauna ve flora, dini ve kutsal alanların tahribi.

 

ISPARTA’DA BARAJ SULARI ALTINDA KALAN KÖYLER:

KONU: Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı 50 haneli Darıbükü köyü, Isparta ve Antalya sınırlarında 17 kilometrekare alanı kapsayan Kasımlar Barajı ve 3 HES projesi nedeniyle su altında kaldı.

AÇIKLAMA: Taçyıldız Elektrik Sanayi Üretim A.Ş. firması tarafından Sütçüler İlçesi ile Antalya’nın Manavgat İlçesi sınırlarında yapımı devam eden Kasımlar Barajı, Kasımlar I, Kasımlar II ve Değirmenözü HES projeleriyle Kalker Ocağı ve Kırma Eleme Tesisleri Beton Santrali projesi kapsamında, Sütçüler’e bağlı 50 haneli Darıbükü Köyü’ndeki evlerin kamulaştırılmasına karar verildi.  Kamulaştırma alanında bulunan ve evleri baraj suyu altında kalacak 25 köylüye, alan dışında 4’ü 70 metrekarelik, 21’i de 50’şer metrekarelik evler inşa edildi. Diğer 25 köylü için de çeşitli ücretler ödendi ve aileler şehre göç etti. Köylülerden Ümmühan Uysal, tapu devrini yapmayıp kamulaştırma kararına karşı dava açtı. Geçen yılın mayıs ayından itibaren barajda su tutma işlemi başlatıldı. Barajda doluluk nedeniyle su bırakılınca, köydeki evler sular altında kalmaya başladı.Köylüye firma tarafından vaadedilen evlerin yapılan evlerle alakası olmadığı iddia edildi.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Su İşleri Bölge Müdürlüğü, Taçyıldız Elektrik Sanayi Üretim A.Ş.

Muhatap Toplum Kuruluşu:

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler: Darıbükü köyünde yaşanacak Yaşam Alanı Hakkı İhlallerinin takibi ve detaylandırılması. Topraksızlaştırma, evsizleştirme, işsizlik, göç, çocukların eğitimleri, ulaşım yollarının durumu, tarım alanlarının kaybı, doğal yaşam alanlarının kaybı, tehlike altındaki fauna ve flora, dini ve kutsal alanların tahribi.

 

MUĞLA’DA RES’LER

KONU: Bodrum Yarım Adası Çevre Koruma Platformu 12 RES projesiyle doğayı talan eden şirketlere karşı dayanışma çağrısında bulundu (13 Ocak 2017).

AÇIKLAMA: Muğla’nın Bodrum ilçesinde Gökova, Yalıkavak Gümüşlük ve Akyarlar mevkilerinde 680 türbinlik 12 Rüzgâr Enerji Santralı (RES) projesi yapılması hedefleniyor. Birçok bölgede mahkeme kararlarına ve yurttaşların tepkisine rağmen RES’lerin inşasına devam edilirken, söz konusu RES projesi için 1’nci Derece Doğal Sit Alanı olan bölgede iş makineleri 12 metrelik yollar açmaya başladı. Açılan yollarla birlikte bölgede bulunan ağaçlar bir bir kesildi.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Su İşleri Bölge Müdürlüğü

Muhatap Toplum Kuruluşu: Bodrum Yarım Adası Çevre Koruma Platformu

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler: Topraksızlaştırma, tarım alanlarının kaybı, doğal yaşam alanlarının kaybı, tehlike altındaki fauna ve floranın takibi.

 

İZMİR’DEKİ NÜKLEER ATIK

Açıklama: İzmir Gaziemir’de eski bir akü fabrikasının bahçesinde gömülü olarak ortaya çıkarılan nükleer atıklarla ilgili İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) tutanakları “özel hayatın gizliliği” gerekçesiyle dava açan EGEÇEP’e gönderilmedi.

Aralık 2012’de Gaziemir’de eski bir kurşun fabrikasının arazisinde gömülü atıklar ortaya çıktı. Bu atıklara yalnız nükleer santrallarda ve de nükleer güçle çalışan denizaltılarda bulunan radyoaktif madde bulaştığı anlaşıldı. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ölçümler yaptı. Doğada yüzlerce yıl yok olmayan atom izotoplarının atıklara bulaştığı tespit edildi. ‘Karantina’ kararı alındı. Arazinin etrafı tel örgülerle çevrildi. Her tarafa ‘Yaklaşmayın, ölüm tehlikesi’ levhaları asıldı. Kapalı devre kamera sistemi kuruldu. Atık durumdaki fabrikaya bir de güvenlik görevlisi konuldu. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı atıklardan dolayı sorumlulara 5.7 milyon TL’lik Türkiye Cumhuriyeti tarihinin o döneme kadarki en büyük çevre cezasını kesti. Araziye girilmesi gerektiği, radyoaktivitenin yeraltı sularına karışma ihtimali bulunduğu, atıkların derhal temizlenmesi gerektiği açıklandı. Sorumlular hakkında ceza davası açıldı. Kurşun fabrikasının sahibi 2000’de ölmüş, fabrika da bir süre sahibinin çocukları tarafından çalıştırıldıktan sonra 2010’da kapatılmıştı. Fabrikanın sahibi konumundaki 6 kişi hakkında dava açıldı. Ancak yargılama sonucunda sorumlular herhangi bir ceza almadı, hepsi beraat etti. Kamu yetkilileri hakkında da soruşturulma başlatılması konusunda talepler oldu. Ancak hiçbir konuda soruşturma izni verilmedi. Gaziemir için en önemli sorunlardan biri de atıkların bertarafı. Ayrıştırma projesine yönelik ihaleyi Turanlar AŞ adında bir firma aldı. Bu süreçte önce ayrıştırma işlemi için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildi. Ancak bölgede faaliyet gösteren EGE Çevre Platformu (EGEÇEP) bu karara karşı dava açtı. Söz konusu radyoaktivite içeren maddelerin çevre ve insan sağlığına büyük zararları olduğu belirtilerek çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) sürecinin işletilmesi talep edildi. Bu talep mahkemelerce kabul edildi. Aradan dört sene geçtikten sonra 2016’da ÇED sürecine başlandı. (Derleme Haber – Serkan Ocak, 23 Aralık 2016 – Hürriyet)

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Bilgi Edinme Hakkı İhlali: Bilgi Edinme Kanunu 4982 Madde 5 (7)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Türkiye Atom Enerjisi Kurumu

Muhatap Toplum Kuruluşu: EGEÇEP

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler: ÇED Süreci  ve İDK tutanaklarının içeriği.

 

ARTVİN’E SES VER KONSERİ İPTALİ

KONU: Artvin Cerattepe’de yapılmak istenen maden projesine direnen yaşam savunucularının sesini yükseltmek için İstanbul Küçükçiftlik Park’ında 15 Ocak Pazar “Artvin’e Ses Ver” dayanışma konseri İstanbul Valiliği OHAL gerekçesiyle yasaklandı.

AÇIKLAMA:Artvin ili Merkez ilçesinin sınırları içindeki Cerattepe mevkiinde yer alan ormanlık alanlarda gerçekleştirilmesi planlanan madencilik faaliyetlerine karşı dayanışma ve direnme eylemleri 21 Haziran 2015’ten itibaren sürmektedir. Artvin Kafkasör Turizmi Koruma ve Geliştirme Bölgesi’ni kapsayan ve Hatila Vadisi Milli Parkı’nın bitişiğinde bulunan yörede, madencilik girişimleri ve ve buna karşı direniş 1990’lı yıllarda başlamış; 2012 yılında bölgede maden işletme ruhsatının yeninden ihaleye çıkarılması ve Cengiz Holding’e bağlı bir şirket tarafından bakır madeni çıkarılması için olumlu ÇED raporu verilmesi üzerine dava açılmış; mahkeme kararı ile yürütme durdurulup rapor iptal edilmişti. Ancak projede birkaç değişiklik yapılıp tekrar olumlu rapor alınması üzerine yeniden dava açılmıştır.

 

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Dayanışma Hakkı Olarak Yurttaşların Sağlıklı ve Dengeli Bir Çevrede Yaşama Hakkı  (8)

Direnme Hakkı (9)

 

YEŞİL YOL’A KARŞI DİRENENLERE AÇILAN DAVA

KONU: Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol Projesi’nin Rize’nin Çamlıhemşin ilçesi Yukarı Kavron ve Samistal Yaylaları arasındaki bağlantı yolunun yapımına karşı çıkan 11 kişi hakkında, “İş ve çalışma hürriyetini ihlal” suçlamasıyla dava açıldı.

AÇIKLAMA: 8 Karadeniz ilini kapsayan Yeşil Yol kısa adı DOKAP olan, Doğu Karadeniz Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının yürüttüğü Rize, Trabzon, Bayburt, Gümüşhane, Giresun, Ordu, Samsun ve Artvin illerini kapsayan, “Doğu Karadeniz Turizm Master Planı” çerçevesindeki, “Turizm Yolu” güzergâhı olarak açıklanıyor. Şu an Rize sınırları içinde kalan 289 km.lık kısmında çalışmalar devam ediyor. Yeşil Yol’un toplam uzunluğu yaklaşık 2.250 km. Yeşil Yol’un yayla doğal yayla turizmini, bölgedeki yaylacılığı bitireceği ve özellikle de yolların esas hedefinin bölgedeki madenler olduğu yönünde halkın tepkisi, 2015 yılı Ağustos ayı itibarıyla direnişe dönüştü.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Dayanışma Hakkı Olarak Yurttaşların Sağlıklı ve Dengeli Bir Çevrede Yaşama Hakkı  (8)

Direnme Hakkı (9)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Türkiye Atom Enerjisi Kurumu

Muhatap Toplum Kuruluşu: Karadeniz Çevre Platformları

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler:

 

ÜÇÜNCÜ HAVAALANI VE KUZEY MARMARA OTOYOLU BAĞLANTI YOLLARI

KONU: Arnavutköy Deliyunus mevkii karayolu geçişine ilişkin imar plan değişikliğine Bakanlık onay verdi. İstanbul Arnavutköy İlçesi, Deliyunus Mevkii Karayolu Geçişine ait Karayolları tarafından hazırlanan 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği teklifleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylandı. Bağlantı yolu yaklaşık 20 hektarlık arazide yapılacak

AÇIKLAMA:

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Bölge Müdürlüğü, Ulaştırma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, TMMOB Mimarlar Odası, TMMOB Şehir Plancıları Odası

Muhatap Toplum Kuruluşu: İstanbul Kent Savunması, Kuzey Ormanları Savunması

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler:

 

MUĞLA’DA YOL YAPIMI İÇİN AĞAÇ KESİMLERİ

KONU: Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde, UNESCO tarafından ‘Dünya dostluk ve barış köyü’ köyü ilan edilen 5 bin yıllık Kayaköy’de, yolu 3 metre genişletmek için asırlık 506 kızılçam ağacı kesildi.

AÇIKLAMA: Fethiye’nin Kesikkapı Mahallesi ile Kayaköy Mahallesi arasında yer alan 4 metre genişliğinde ve 9 kilometre uzunluğundaki asfalt yolun, 3 metre daha genişletilmesi için geçen aralık ayının başında ağaç kesimine başlandı. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nden talebi üzerine, “Nostalji Yolu” diye bilinen yol kıyısında kalan 506 kızılçam, Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından köklerinden kesildi.  Kayaköy’e 22 metre genişliğinde, karayolu standartlarına uygun alternatif bir ulaşım bulunyor.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Madde 1 (10)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü , Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Bölge Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi

Muhatap Toplum Kuruluşu: Muğla Çevre Platformu

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler:

 

SÜRMENE YANGINI

KONU: Trabzon Sürmene’de 7 Ocak gecesi çıkan yangın 15-20 hektarlık bir alanı küle çevirdi. Kış ortası yaşanan yangından önce bölgede Katarlıların yatırım yapacağı bizzat Cumhurbaşkanı tarafından açıklanınca yangının çıkış nedeni tartışmalara neden oldu. Çamburnu mevkiinde çıkan ve etkili olduğu 20 hektarlık bölümü küle çeviren yangına arazi koşulları gereği müdahale güç oldu. Yangının ertesi günü Trabzon Valisi Yücel Yavuz çıkan yangının kontrol altına alındığını bildirmişti. Ancak yangınla ilgili şüpheler kamuoyunda gündem oldu.

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Çevre Kanunu – Sayı 2872, Madde 1 (2)

Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1 (6)

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu Madde 1 (10)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Bölge Müdürlüğü, Çevre Bakanlığı, Çevre İl Müdürlüğü, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Büyükşehir Belediyesi

Muhatap Toplum Kuruluşu: Karadeniz Çevre Platformları

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler: Yanan bölgenin yeniden ağaçlandırılıp ağaçlandırılmadığı, bölgenin yapılaşmaya açılıp açılmadığı takip edilecek.

 

NESLİ TÜKENEN HAYVANLAR

KONU: Dersim’de nesli tükenmekte olan hayvanların avlanmasıyla ilgili haber yapan Evrensel Muhabiri Kemal Özer tehdit edildi.

AÇIKLAMA: Dersim’da tanık olduğu çevre sorunlarını ile ilgili haberler hazırlayan yerel muhabir Kemal Özer 31 Aralık 2016 günü Pülümür Kırmızı Köprü çevresinde pikniğe giden yurttaşlar tarafından arandığını ve Pülümür’de avlanması yasak olan dağ keçilerine karşı yoğun bir şekilde silah sıkıldığını kendisine bildirdiğini belirtti. Kendisinin de  bunun üzerine Çevre İl Müdürlüğünü aradığını ve sosyal medya üzerinden duyuru ve haberi yaptı. Bazı kişiler tarafından telefonla ve yüzyüze tehdit edildi.


Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ihlali – Anayasa Madde 56 (1)

Hayvanları Koruma Kanunu 5199, Madde 5-e (11)

Kara Avcılığı Kanunu 4915, Madde 5 (12)

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Orman Bölge Müdürlüğü

Muhatap Toplum Kuruluşu:

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler:

 

AVM’DE SERGİLENEN KUTUP PENGUENLERİ

KONU: 12 Tane kutup pengueni, İspanya’daki bir akvaryumdan, İstanbul Florya’da bir AVM’ye getirildi.

AÇIKLAMA:

Sosyal Hak İhlalleri / Kanun Madeleri 

Muhatap Kamu ve Özel Kurumlar:

Muhatap Toplum Kuruluşu:

Konuyla İlgili Gelişmeler:

Takip Edilmesi Gerekenler:

 

DOĞAL YAŞAM HAKKI İHLALİ

1-Yaşam hakkı ihlalidir ve doğal hayatın sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir.

2-Eğitim açısından da penguenlerin doğal yaşamını doğru anlatmayan bir hak ihlalildir.

 

DİPNOTLAR

(1) Çevre Kanunu 2872, Madde 1

Bu Kanunun amacı, bütün canlıların ortak varlığı olan çevrenin, sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır.

(2) Çevre Kanunu 2872, Madde 9, h

Ülkenin deniz, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının  ve su ürünleri istihsal alanlarının korunarak kullanılmasının sağlanması ve kirlenmeye karşı korunması esastır.

(3) Ramsar Sözleşmesi ve Su Havzalarının Korunması Yönetmeliği – Sayı 28444, Madde 1

Bu Yönetmeliğin amacı, yüzeysel sular ve yeraltı sularının bütüncül bir yaklaşımla miktar, fiziksel, kimyasal ve ekolojik kalite açısından korunması ve su havzaları yönetim planlarının hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

(4) Kara Avcılığı Kanunu 4915, Madde 4, Madde 21

4 üncü maddenin beşinci fıkrası gereğince yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları ile üretme istasyonları ve benzeri sahalarda, bina ve tesislerin atıklarının arıtılmadan doğal ortama bırakılması nedeni ile yaban hayatının veya ekosistemin olumsuz yönde etkilenmesine sebebiyet verenlere ve tahrip edenlere fiilleri suç oluşturmadığı takdirde 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu hükümleri uygulanır.

(5) Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği – 29186

(6) Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanun 5403 Madde 1

Bu Kanunun amacı; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasları belirlemektir.

(7) Bilgi Edinme Hakkı İhlali: Bilgi Edinme Kanunu 4982 Madde 5

“Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki  her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler.”

(8) Dayanışma Hakkı Olarak Yurttaşların Sağlıklı ve Dengeli Bir Çevrede Yaşama Hakkı (Alıntı: Yrd. Doç.Dr. Muhlis Öğütçü’nün Dayanışma Hakkı Olarak Yurttaşların Sağlıklı ve Dengeli Bir Çevrede Yaşama Hakkı başlıklı makalesinden)

“Dayanışma hakkı olarak yurttaşların sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı”, başta Anayasa ve Çevre Kanunu olmak üzere, ilgili diğer yasa hükümlerinde de (Bilgi Edinme Hakkı Kanunu, Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun, İdari Yargılama Usulü Kanunu) karşımıza çıkan; çevre hakkının özneleri ile yükümlüleri arasında “hak-ödev” biçimindeki diyalektik ilişkinin varlığını sorgulamakla, insan hakları ile yurttaşlık statüsü arasındaki “gerilim”i de yansıtmaktadır. Bu makalede Rio Bildirgesi ile Aarhus Sözleşmesi’nde yer alan “çevresel usuli haklar”ın; insan hakkı olarak çevre hakkının gerçekleştirilmesindeki etkisi vurgulanmaktadır. Hukukumuzda çevre hakkı yönünden, insan hakları ile yurttaşlık statüsü arasındaki farklılık ortaya konulduktan sonra, var olan “anayasal ve yasal gerilim”i azaltmak için getirilen önerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

(9) Direnme Hakkı – Direnmek Haktır – Gazete Bilkent http://www.gazetebilkent.com/2014/03/15/direnmek-haktir/

Türk hukuk sistemi’ndeki duruma gelince; her ne kadar 1982 Anayasası’nda açık bir hükümle direnme hakkı anayasal güvence altına alınmasa da Anayasa Mahkemesi’nin kimi kararlarında belirttiği gibi bir hukuk devletinde yasa koyucu yalnız yasaların Anayasa’ya değil, Anayasa’nın da evrensel hukuk ilkelerine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür. Evrensel hukuk kuralları direnme hakkını kabul ettiğine göre 1982 Anayasası’nda açık bir hüküm bulunmaması bu hakkın hukuken korunmadığı anlamına gelmemelidir. Anayasa’nın başlangıç bölümü ve temel hak ve özgürlüklerini düzenleyen bölüm birlikte değerlendirildiğinde Anayasa’nın ruhunun direnme hakkına zemin hazırladığı pekâlâ savunulabilir.

(10) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu – 2863, Madde 1

“Bu Kanunun amacı; korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmektir.”

(11) Hayvanları Koruma Kanunu – 5199 Madde 5-e

Nesli yok olma tehlikesi altında bulunan tür ve bunların yaşama ortamlarının korunması esastır.

(12) Kara Avcılığı Kanunu – 4915, Madde 5

Nesli tehlike altında olan, nadir, hassas ve benzeri statülerde yer alan türler ile endemik ve göçmen türlerin korunması amacıyla gerekli koruma tedbirlerini almaya, bu türler için bu Kanunda adı geçen koruma alanlarını oluşturmaya ve bu alanları ekolojik ihtiyaçlarına göre yönetmeye, doğal türlerin azalması veya nesillerinin tehlike altına girmesi durumunda yeniden yerleştirme çalışmalarının ekolojik prensiplere göre yapılmasını sağlamaya, av yasağına ilişkin esas ve usulleri tespit etmeye, avcılığın denetlenmesi ve izlenmesi çalışmalarını yapmaya ve uygulamada gerekli tedbirleri almaya Bakanlık yetkilidir.